Sentence examples of "Zamanda" in Turkish with translation "время"

<>
Aynı zamanda, çok tatlı, çok yardımsever davranıyordu. Но в тоже время слишком мило и слишком любезно.
Garbanzo aynı zamanda hamilelik için de iyidir. Хумус тоже очень неплох во время беременности.
Geri kalan zamanda yalanlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz demektir. В остальное время, мы живем в мире лжи.
Tamamen beklenmedik, ama aynı zamanda kaçınılmaz bir yer. Совершенно неожиданно, и в то же время неизбежно.
Tüm uzayda ve tüm zamanda bir yolculuk. Путешествие через весь космос и все время.
Gabriel, ben daha müsait bir zamanda geleyim. Габриэль, я вернусь в более подходящее время.
Fakat aynı zamanda da, hepimiz öğrenmek istiyorduk. Но в тоже время мы все хотели научиться.
Olivia Broyles'un ortadan kaybolduğu zamanda geri dönmüştü, değil mi? Оливия вернулась в то же время, когда исчез Бройлз?
Ancak aynı zamanda Pakistan barış içinde yaşayan bir ulus olmalıdır. Но в то же время Пакистан должен стать мирной страной.
Yakın bir zamanda ölmeyi mi planlıyorsunuz, Doktor McNamara? Вы собираетесь умереть в ближайшее время, доктор Макнамара?
Ama aynı zamanda inanılmaz bir özgürlük hissi yaşadım. Но в то же время безумно наслаждался свободой.
Yakın bir zamanda ortak arkadaşımızı gördün mü? Видели нашего общего друга в последнее время?
Aynı yer ve aynı zamanda orada duran kamyonete ait görüntüler var. На видео есть фургон, который был там в это время.
iskele tamamlandı. Aynı zamanda, liman inşaatı teknolojisi olağanüstü derecede gelişti. В то же время, технологии строительства гаваней претерпели значительные изменения.
Ve bütün bu zamanda, zararsız tütün çekiyordum. И все это время я курил безвредный табак.
Hayır, böylesi bir zamanda bu yüzden sana bir şey yapmazlar. Нет, сейчас время такое, до них никому дела нет.
Yakın zamanda güzel bira reklamı gören oldu mu? Кто-нибудь видел хорошую рекламу пива в последнее время?
Anne, bana güvenebilirsin. Yakın zamanda Luke'un kızıyla karşılaşmayacaksın. -Bu da ne demek? Мама, поверь, в ближайшее время ты и дочь Люка никак не встретитесь.
Bir önseziyle, yakın zamanda çalınmış veya terkedilmiş model bir Pontiac Tempest hakkında bilgi olup olmadığını kontrol ettim. Я решил самостоятельно проверить, не было ли в последнее время угона "Понтиака" '63 Tempest.
Aynı zamanda bir başka Bizans filosu Napoli'de önemli bir zafer elde etti. В это же время другая византийская эскадра одержала крупную победу у Неаполя.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.