Sentence examples of "Zarar vermekten" in Turkish

<>
Lily, anne-babanın sana zarar vermekten bahsettiklerini duydun mu? Лили, ты слышала, как родители тебе угрожали?
Seni özel milke izinsiz girmek ve demiryollarına zarar vermekten içeri attığımda şehri daha iyi tanıma fırsatı bulursun. Тебе, наверняка, понравится, когда я посажу тебя за решётку за порчу преимущества железной дороги.
Casey Anthony beraat etmişti. Ayrıca burada kendi çocuklarına zarar vermekten hüküm giymiş tek kişi sensin. Кейси Энтони оправдали, а ты здесь единственная, кого обвиняют в притеснении своих детей.
Geçmişinde kendine zarar verme olayını geçtim artık. Полагаю, твое прошлое вредит тебе самому.
Sana vermekten mutlu olurlar ama bu parayı bulman lazım. Они отдадут квартиру тебе если ты дашь столько же.
Hepinizin biraz korktuğunu varsayıyorum ancak emin olun, size zarar vermek niyetinde değilim. Полагаю вы все немного испуганы, но уверяю, я не причиню вреда.
Hafifletici sebeplerin olmaması nedeniyle, İdam kararını vermekten başka seçeneğim kalmadı. У меня нет иного выхода, как приговорить тебя к смерти.
Ona bir zarar gelmesini istemem. - İstemez misin? Я не хотела бы видеть, что ему больно.
Bu çocukları koruyucu ailelere vermekten nefret ediyorum. Ненавижу посылать таких детей в приемные семьи.
Sana zarar verme niyetinde değildi. Она не желает тебе зла.
Kötü haber vermekten nefret ediyorum. Я ненавижу приносить плохие новости.
Kendine zarar vermeyi bıraktın. Ты перестала вредить себе.
Ama kendi ölümümü oynamaktan ya da salonu ateşe vermekten başka başka ne yapılabilir ki? Остается только умереть или поджечь театр - не знаю, что еще можно сделать.
Belki bu kariyerime zarar verecek ama... Возможно, это вредит моей карьере.
Mükellef parası bir yana, teröristlere bir şey vermekten hoşlanmayız. Нам не нравится давать что-либо террористам, особенно деньги налогоплательщиков.
Plasentanın yarılması yüzünden uterusu zarar görmüş olmalı. Из-за приросшей плаценты ее матка может порваться.
size en ağır cezayı vermekten başka bir seçenek bırakmıyorsunuz bana. У меня нет выбора. Я вынуждена дать вам максимальный срок.
Biri sana zarar vermeye çalıştı. Кто-то пытался сделать вам больно.
Bir gün kazandığımın yarısını müdürüme vermekten sıkıldım ve ben de bir müdür oldum. Однажды мне надоело отдавать половину заработанного управляющему, так я сама стала управляющей.
Öz ağabeyimin bana zarar verme niyetinde olduğunu mu ima ediyorsun? Вы предполагаете, что мой брат намерен причинить мне вред?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.