Sentence examples of "açık bir" in Turkish

<>
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır. Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше.
Eğer olur da bitkisel hayata geçerse onu doğal bir şekilde göndermemizi istediğini açık bir şekilde bana söyledi. Что если она впадет в кому, она ясно дала мне понять, что хочет уйти спокойно.
Herkese açık bir sayfaya geçiş kullanmışlar. Они использовали портал на публичную страницу.
Açık bir ilişkiler var yani sorun yok. У них свободные отношения, все нормально.
Herkesin katılımına açık bir karşılaşma, ödül de altın. Доступное для всех состязание с призом в золотых монет.
Hâlâ yaşıyor. Getireceğin alternatif Roma'nın papalık ordularına karşı açık bir savaş olur. Альтернатива которую ты предлагаешь - это открытые боевые действия против войск Папы.
Ama orada zaten açık bir yara varsa sebebi atardamarı delmesidir. Но если там уже была открытая рана вызвавшая разрыв артерии...
İyi haber, rehabilitasyon programımızda şu anda açık bir yere sahibiz. У меня хорошая новость: свободно одно место в программе реабилитации.
Böyle bir şeyi halka açık bir parka koyabilir miyiz, bilmiyorum. Не знаю, сумеем ли мы написать такое в общественном парке.
Bizden bir adım önde olduğuna dair açık bir mesaj gönderdi. И он отправил нам послание, что он идёт дальше.
Herkesin kaderinde tarih kitaplarında yer almak olmadığı açık bir gerçektir. Не секрет, что не каждому суждено остаться в истории.
Açık bir ilişkimiz var. У нас открытые отношения.
Açık bir şekilde bu konuşmanın Kasım'da gerçekleştiğini beyan etmiş. Этот диалог совершенно точно состоялся в четверг, ноября.
Modern dünyanın tohumları açık bir biçimde burada atıldı. Здесь, несомненно, таились семена современного мира.
Sizleri üniversiteye zihniniz, kalbiniz ve ruhunuz açık bir şekilde hazırlamak için. Чтобы подготовить вас к колледжу с открытыми умом, сердцем и душой.
Açık bir ev gezmesi bu sonuçta, değil mi? Ну, сегодня же день открытых дверей, верно?
saat açık bir lokanta buluruz. Слушай, найдем круглосуточную закусочную.
Kraliyet emrine rağmen halka açık bir tiyatroda mı? В публичном театре?! Вопреки воле короля?
Öyleyse, halka açık bir parkta Peggy Kenter'la ne yapıyordun? Тогда что ты делал в общественном парке с Пегги Кентер?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.