Sentence examples of "açıklar" in Turkish

<>
Yani eğer değiş tokuşu Ellison ele aldıysa bu Büyükelçinin bize neden yalan söylediğini açıklar. Таким образом, если Эллисон мешал нам это объясняет, почему посол лгал нам.
CIA'in Derek'i niye kaçırmak istediğini açıklar mısınız bana? Кто-нибудь объяснить мне, зачем ЦРУ похищать Дерека?
Daha sonra çizikler bir kamyona sona erdi açıklar mükemmel maç olduğunu bu kötü-ass süper kahraman senin bilezikler. Тогда объясни, как на грузовике остались царапины, которые идеально совпадают с твоими дурацкими супергеройскими браслетами.
Bu kadının hademeye neden saldırdığını, ve hademenin de kadına neden saldırdığını açıklar. Это бы объяснило её нападение на санитара, и почему он атаковал её.
Neden değerli vaktimizi, kendi ofisimizi aramak için harcadığımızı bana tekrar açıklar mısın? Объясните мне снова, почему мы тратим драгоценное время на обыск собственного офиса?
Zahmet olmazsa bana neden, İngiliz altını taşıdığını açıklar mısın? Не объяснишь ли ты мне зачем ты хранишь английское золото?
Bu onları aşırı derecedeki çiftleşme içgüdülerini açıklar. Это объясняет их чрезвычайно активный инстинкт спаривания.
Eğer bu kalıntılar gerçekten asyalı birine aitse bu ufacık boyunu açıklar. Если эти останки принадлежат азиату, это может объяснить их размер.
O zamandan beri neden boş olduğunu da açıklar. Это объясняет почему оно с тех пор пустует.
Bu çakmağı ve sigara olmamasını açıklar. Это объясняет зажигалку, отсутствие сигарет.
Bu durum ağrıyı, yorgunluğu, çift görmeyi ve böbrek sorunlarını açıklar. Объясняет боли, усталость, двоение в глазах, проблемы с почками.
Zırhlı spor arabayı ve gizli bölmeyi bu açıklar. Это объясняет бронированную спортивную машину и потайное отделение.
Ağır bakteriyel gıda zehirlenmesi nöbeti ve kusmayı açıklar. Острое бактериальное пищевое отравление объясняет приступ и рвоту.
Onun sebebi de Epstein-Barr virüsü ki bu da karaciğerini açıklar. И это вызвано вирусом Эпштейна-Барр, который объясняет его печень.
Bu, babasının oğlunun tasmasını neden kısa tutmak istediğini açıklar. Это объясняет, почему отец держал его на коротком поводке.
Bu dudaklarında ve dilinde yara olmamasını açıklar. Это объясняет отсутствие травм губ и языка.
Bu, Olivia'nın evindeki radyasyon seviyesini açıklar. Это объясняет уровень радиации в квартире Оливии.
Bu senin neden inanmanı istediğini açıklar, ama bunu yapmak zorunda olmasını değil. Это объясняет, почему она хотела верить вам, но не почему поверила.
Bu da neden Trevor'un arabasının ön kısmında hasar olmadığını açıklar. Это объясняет, почему нет повреждений на бампере машины Тревора.
Şey, bu durum, kanında neden başka hiçbir uyuşturucu çeşidine rastlanmadığını açıklar. Тогда это объясняет, почему в её организме не обнаружилось других наркотических веществ.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.