Sentence examples of "ait olmadığı" in Turkish

<>
Beverly Hills'e ilk taşındığımızda, hiçbir şekilde oraya ait olmadığı düşüyordum. Когда я переехала в Беверли Хиллз, я чувствовала себя аутсайдером.
Burnumu ait olmadığı bir yere soktum. Я сунул нос куда не следовало.
Keenan, 5 numara giyiyordu, yani bu izin ona ait olmadığı aşikâr. А у Кинена был -й размер, так что он ему не принадлежал.
Ve bu savaşın ait olmadığı tek yer varsa orası burasıdır. И если есть хоть одно место неподвластное войне это здесь.
O aynı zamanda kendisine ait Mısır ve Ötesi isimli blog sayfasında kendisinden şöyle bahsediyor: Также он ведет свой блог "Египет и за его пределами", где он определяет себя следующим образом:
Senin özel hayatın olmadığı da ortada. А у тебя ее вообще нет.
Bu bar bize ait! Этот бар принадлежит нам.
Herkesin kaderinde tarih kitaplarında yer almak olmadığı açık bir gerçektir. Не секрет, что не каждому суждено остаться в истории.
Bu kutunun bir zamanlar Pandora'ya, yeryüzündeki ilk kadına ait olduğu söylenir. Говорят, что он когда-то принадлежал Пандоре, первой женщине на Земле.
Hiç gazete olmadığı için mi? Потому что не было газет?
O tahviller bana ait. Эти облигации принадлежат мне.
Muhtemelen hiç çocuğum olmadığı içindir. что у меня нет детей.
Ancak bu Dağ'daki hazine Göl Kasabası'nın halkına ait değil. Ты поступил благородно. Но эти сокровища им не принадлежат.
Polisin olmadığı yerde, herşey yasaldır! Пока вокруг нет полиции все законно!
San Francisco halkına ait. Он принадлежит людям Сан-Франциско.
Hayatımda ilk kez, gerçekten de mutluyum ve benden toparlanıp hiç arkadaşımın olmadığı bir yere taşınmamı istiyorsunuz. И теперь ты хочешь чтобы я собрала вещи И уехала куда-то, где у меня нет друзей?
Ama sanırım Wood'un kendine ait planları vardı. Но похоже, у Вуда собственные планы.
Ve bu da koruyucu meleğimin söyleyişiyle bu malikanede gerçeğin olmadığı idi. Буквы заклятия подсказали мне, что в этом доме нет правды.
Aynı zamanda balmumu erzak listesi ve Dr. John Bartram'a ait olan Fransız toprağı örnekleri alınmış. Еще забрали запечатанные воском списки поставок и образцы почвы Франции, принадлежавшие доктору Джону Бартраму.
Yalan söylüyorsun. Umudun olmadığı konusunda. Ты врешь что нет надежды.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.