Sentence examples of "altını üstüne" in Turkish

<>
Bulmak için dairenin altını üstüne getirdim. Я перерыл всю квартиру вверх дном.
Hastings, her taşın altını üstüne getir. Не оставить камня на камне, Гастингс.
Hırsızlar evinize girip, evin altını üstüne getirmişler. Грабители ворвались в ваш дом, разграбили его.
Oğlanlar acil servisin altını üstüne getirmişlerdir. Уверена, мальчики сейчас уничтожают приемную.
Ennis'in adresini telefon defterinden bulmuş ve evin altını üstüne getirmiş. Нашел Энниса в телефонной книге, затем перерыл весь дом.
Bill? - Orin Helgesson havuzun nasıl altını üstüne getirdiğini anlattı. Орин Хельгессон рассказал мне о твоем приключении в бассейне, Тим.
Hank'le oraya geri dönüp ofisin altını üstüne getirmemiz lazım. Мы с Хэнком должны вернуться и перевернуть тот офис.
Altını üstüne getir, içini dışına çıkar. Yine de oturup, domuz gibi spagetti yiyeceksin işte. Хоть вдоль и поперёк, поперёк и вдоль, всё равно есть спагетти будете как свиньи.
Bu civardaki tüm kasabaların altını üstüne getireceğiz ta ki Lee ve yandaşlarını yakalayana kadar. Мы очистим все близлежащие районы, чтобы поймать Ли Мон Хака и его пособников.
Şehrin altını üstüne getirdi, neredeyse başarılı oldu. Когда горел город, он почти что преуспел.
"Ava devam etmek için, her taşın altını üstüne getirin." "Для продолжения ваших поисков, не оставляйте камня на камне".
Bu yerin altını üstüne getirmeliyiz. Мы должны перевернуть это место.
Bu odanın altını üstüne getirmek istiyorum. Мне бы хотелось выпотрошить эту комнату.
Beraber, bu şehrin altını üstüne getireceğiz. Вместе, мы будем владеть этим городом.
Şehrin altını üstüne getirip bir uyuşturucu baronunu mu yakalayacaksın? Ты что, собираешься штурмовать Бостон и засадить наркобарона?
Şimdi de burada. - Şehrin altını üstüne getirip bulun şu orospu çocuğunu. Я хочу, чтобы вы прочесали весь город и нашли этого сукиного сына.
Altını üstüne getirdik ama bir şey bulamadık. Сверху донизу, но ничего не нашли.
Ama bodrumun altını üstüne getiren ben değilim. Но я не рылась вокруг в подвале.
Tek şansımız, üçümüzün bu herifin üstüne atlaması. Наш единственный шанс - наброситься на него втроём.
Hadi bu altını dağıtalım! Да будет золото вокруг!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.