Sentence examples of "anlamına" in Turkish with translation "означает"

<>
Ama bu işin en kötüsünü düşünmen gerektiği anlamına gelmiyor. Но это не означает, что надо предполагать худшее.
Bu, birinin dışarıdan hacklemeye çalıştığı anlamına mı geliyor? Это означает, что кто-то пытается взломать систему извне?
Ailene haber vermek bir aile birleşmesi anlamına gelmiyor. Звонок родителям ещё не означает воссоединение с семьёй.
SMPP 3.4 ve 5.0'a göre data _ coding = 0, "SMSC Varsayılan Alfabesi" anlamına gelir. Согласно SMPP 3.4 и 5.0 data _ coding = 0 означает ? SMSC Default Alphabet ?.
"Jenga" nın Swahili dilinde "inşa et" anlamına geldiğini biliyor muydunuz? Вот вы знали, что "дженга" на суахили означает "строить"?
Ve bu durum, lityum ve berilyum zenginliğinin yıldızın içindeki karışım oranına bağlı olduğu anlamına gelir. Это означает, что их содержания напрямую зависят от того, как сильно перемешивается вещество в недрах звезды.
"Ajan" kelimesi, bozulmuş organizasyonunuzun hâlâ var olduğu anlamına geliyor. Слово "агент" означает, что ваша коррумпированная организация по-прежнему существует.
Bu başlık Bay Boss'u alaşağı etmek zorunda olduğumuz anlamına geliyor. Этот заголовок означает, что мы должны посадить Мр. Босса.
Bu da Klaus'a yardımı dokunmasını isteyen her vampirin seni ele geçirmek için sıraya gireceği anlamına geliyor. И это означает, что любой вампир, который хочет угодить Клаусу Будет пытаться похитить тебя.
Ki bu da Alison'ın duvarın bir tarafında ve bizim de diğer tarafında kalacağı anlamına geliyor. Это означает, что Элисон стоит на одной стороне стены, а мы на другой.
Ama bu geçiş döneminde hepimizin darbe alacağı anlamına geliyor. Но переход означает, что мы все примем удар.
Ne zaman şüphelinin rüyası ifadesinin bir parçası olsa bu genellikle anlattıklarından daha fazla işin içinde oldukları anlamına gelir. Когда подозреваемый начинает выдумывать новые обстоятельства, обычно это означает, что он замазан больше, чем говорит.
"Matte Kudasai" (Japoncası: 待って下さい), Japonca "Beni Bekle" anlamına gelmektedir. "Matte Kudasai" () в переводе с японского означает "Пожалуйста, подожди меня".
Yani demek oluyor ki, karanlıkta kalkıp üstünü giyindin. Ki, bu da eşini uyandırmak istemediğin anlamına gelir. Значит, ты встал и оделся в темноте, это означает, что ты не хотел будить жену.
Bu "T" r da sağ kaptaki basıncın fıskiye basıncına eşit olduğu anlamına gelir. Это означает, что давление в правой сосуде равна фонтанному давлению при "T" r.
Bu, sunucunun aynı çeviri için başka bir istek aldığında, önbellekten silinene kadar, bu isteği başka bir sunucuya sormadan cevaplayabileceği anlamına gelir. Это означает, что если он получает еще один запрос на тот же перевод, он сможет ответить без необходимости спрашивать другие сервера, до истечения срока действия кэша.
"Bu da, Florida ve Virginia gibi eyaletlerde üç siyahtan birinin oy kullanamadığı anlamına geliyor." Это означает, что в штатах типа Флориды и Вирджинии один из трех афроамериканцев не может голосовать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.