Sentence examples of "annesi" in Turkish

<>
Annesi, beş yıl önce kanserden ölmüş. Мать умерла от рака пять лет назад.
Ondan sonra, Sean'ın annesi hep gey olduğumuzu düşündü. После того случая мама Шона всегда считала нас голубыми.
Öyle mi? - Marilyn'le annesi hakkında kendini istenmeyen çocuk gibi hissetmesi hakkında. Это про Мэрилин и её мать, каким нежеланным ребенком она чувствовала себя.
Telefonum numarası falan yok ama annesi ile birlikte birkaç blok ötede oturuyormuş. Телефона нет, но он живёт с матерью в паре кварталов отсюда.
Los Angeles'daki en iyi evlat edinme avukatını tuttum. Fakat öz annesi tüm doğru evraklara sahipti. Я нанял лучших адвокатов в Лос-Анджелесе, но у биологической матери были все нужные бумаги.
Aslında kimse çığIık atmadı, annesi de zerre kadar bağırmadı. Никто не кричал, и меньше всех - его мать.
Ian sadece biraz geriliyor, tıpkı annesi gibi. Иэн просто немножко завелся. Прямо как его мама.
Bisset genç bir kız iken annesi Multipl skleroz hastalığına yakalanmıştır. Когда Жаклин была подростком, у её матери диагностировали рассеянный склероз.
Hayvanlar âleminde genç bir maymun ne zaman annesiz kalsa başka bir ailenin annesi kendini sık sık sorumlu hisseder. В мире животных, когда молодые приматы остаются без матери, мамы по соседству принимают ответственность на себя.
Ve annesi de dedi ki, "Burrata ne?" А её мама говорит: "Что за буррата?"
Annesi Alex'i bir başına büyütmek zorunda kaldı. Маме Алекс пришлось растить её в одиночку.
Çoğu günlerde yataktan bile zor çıkıyorum. Ve Eva, o ve annesi birbirine çok yakındı. Часто нет сил встать с кровати, а Эва была с мамой не разлей вода.
Çocuk ne kadar sık kurt beni yiyor diye ağlarsa ağlasın önemli değil, annesi yine koşar gelir. Неважно, сколько раз он это прокричит, если его начнёт жрать волк, мамочка обязательно прибежит.
annesi ise (2008'de öldü), Sirmaur, Himachal Pradesh'ti. Мать (скончалась в 2008 году) из города Нахан, округ Сирмур штата Химачал-Прадеш.
Tabi bir de, birilerinin annesi mavi sandığı batırdı ve artık akşam yemeğimiz de yok. А из-за того, что чья-то мама затопила синий сундук, мы остались без ужина.
Ölmeden önce çoğunu bana annesi kendi anlattı. Ее мать многое мне рассказала перед смертью.
Hala hayatta olmak ve yeniden Jack'in annesi olmak isterdi. Она хотела бы жить, И быть матерью Джека.
Bonnie sen bir keresinde kaçtın diye annesi olmadan büyüdü. Бонни выросла без матери потому что ты сбежала однажды.
Annesi onu terketti ve ona bakacak kimsesi yok. Его мать сбежала, и взять его некому.
Annesi ona yeni bir enstrüman almak için tüm temizlik parasını harcadı. Его мама потратила все сбережения, чтобы купить ему новый инструмент.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.