Sentence examples of "az insanın" in Turkish
Peleliu'daki azılı savaştan çok az insanın haberi oldu.
Лишь немногие слышали о жестокой битве на Пелелиу.
Ben de çok az insanın tek bir anneyle yaşayabildiğini duydum.
Я считаю что очень немногие люди выдерживают всего одну мать.
Çok az insanın hayal edebileceği bir yolculuk geçirdin.
Ты путешествовал туда, где немногие мечтали побывать.
Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor.
Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti.
Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi.
Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории".
Bu adam, sıradan bir insanın olduğu gibi hastalanmadı.
Этот парень даже заболеть как обычный человек не мог.
Bilim insanları yıl yaşayacak ilk insanın doğmuş olduğuna inanıyorlar. Ben o insan olduğumu düşünüyorum.
Ученые полагают, что первый человек, который проживет лет уже родился на свет.
Ben sadece bu kadar insanın gelmesi karşısında hayrete düştüm.
Я просто потрясена, что пришло так много людей.
Aslında ölümünden hemen sonra bir insanın yüzünün alçıyla çıkartılan bir kalıbı.
По сути, это гипсовый слепок лица только что умершего человека.
Bir insanın zayıf noktalarını kullanmak onu aciz görmek, düpedüz ahlaksızlıktır.
Использовать человеческие слабости, чтобы манипулировать людьми - совсем не по-христиански.
Ve sonra bir gün, biz başaracağız ve bir insanın hayatını kurtaracağız.
А затем к нам придет успех, и мы спасем человеку жизнь.
Anlayamıyorum nasıl olur da bir insanın nefreti, çocuklara zarar vermesine yol açabilir.
Я не могу понять людей, чья ненависть заставляет их причинять вред детям.
Sanırım artık neden çoğu insanın şüpheli çanta ihbarı yaptığını anladık.
Так вот почему столько людей звонят сообщить о подозрительных пакетах.
Ve işte insanoğlunun, alim insanın, hikayeye dahil olduğu yer tam da burasıdır.
И вот ты, хомо сапиенс - человек разумный - выходишь на арену истории.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert