Sentence examples of "az" in Turkish

<>
Hank Henshaw olarak ne kadar çok zaman geçirirsem kaybettiklerimle yüzleşmek için o kadar az zamanım kalır. Чем больше времени я Хэнк Хеншоу, тем меньше я думаю о том, что потерял.
Durdurmak için bir saatten az vaktimiz var. У нас менее часа чтобы остановить его.
Bu dosya az önce ilginç kaldı. Это дело только что осталось интересным.
Bu tür hakkında o kadar az şey biliniyor ki hayvanları bulmak bile başlıbaşına zorluk. О них известно столь мало, что даже найти речного дельфина будет сложной задачей.
Yetkililer güçlerini koordine ettiklerinde çok az bir zamanınız kalır. Есть немного времени пока органы власти координируют свои силы.
Haraçların en az yarısı sizinle müttefik olmak istiyor. Как минимум половина трибутов хотят вас в союзники.
Biliyorsun ki, saat sonra hayatta olma şansı çok az. Вы прекрасно знаете, что спустя часа шансов почти нет.
Dinle beni, sizlerle bu yıl en az yüz kere falan telefonda görüşmüşüzdür. Ребята, я вам звонил в этом году по меньшей мере раз сто.
Bu büyüklükte bir düğün için, en az asistana ihtiyacım olur. И мне необходимо как минимум три ассистента для свадьбы такого размера.
Ama oturduğum yerden gittikçe daha az kalıcı hale geliyor. Но сейчас мне она кажется не такой уж постоянной!
Ama ben az önce sipariş verdim. Но я же заказал секунду назад.
Ayda en az bir kere, sana mektup yollamaya devam ediyor. Она продолжает писать тебе письма по крайней мере раз в месяц.
Az önce bir tefecinin kafasını bikaç dolar için attırdı. Он чуть не снес голову ростовщику за пару баксов.
En az üç tane daha buna benzer ima var. Тут есть по крайней мере еще три подобных упоминания.
Az buçuk yasal, piyasayı domine edecek, ortalığın amına koyacak zekice fikirler. Едва легальная, доминирующая на рынке, блестящая, мать её, идея.
Şimdi bir kez daha, daha az hissederek. OK, еще раз с еще меньшим чувством.
Bu adamlara en az bir saat tanımak zorundasınız. Вы должны дать этим людям хотя бы час.
Bu en az altı defa hükümet karşıtı, eğitim karşıtı ve komplo sitelerinde tekrarlanmış. Он повторил это по крайней мере на шести анти-правительственных, анти-образовательных и подпольных сайтах.
Çoğunluğun bir tasarruf hesabı ve çok az borcu vardı. У большинства людей был сберегательный счет и маленькая задолженность.
Bense çok daha fazlasını daha az sürede yapmalıyım. Я должен сделать намного больше за меньшее время.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.