Sentence examples of "böyle" in Turkish with translation "такое"

<>
Böyle bir laubaliliğe sebep olduğuna göre iyi bir haber olmalı. Должно быть, хорошие новости, раз вызвали такое веселье.
Bu yüzyılda, hâlâ böyle saçma şeyler için insanlar hakkında mı konuşacağız? Люди, что, еще верят в такое в наш идиотский век?
Böyle bir şeyi halka açık bir parka koyabilir miyiz, bilmiyorum. Не знаю, сумеем ли мы написать такое в общественном парке.
Evet. Ama bana kalırsa Karen olaya hiç de böyle bakmayacaktır. Не уверен, что у Карен будет такое же мнение.
Böyle olaylar olunca her şeyi bir kenara koyup ona yardım etmem gerekiyor işte. И когда такое происходит, нужно задвинуть все свои мечты помогать ей здесь.
Neden böyle trajik bir olayı kutlamak isteyeyim ki? С чего бы мне праздновать такое трагическое событие?
Böyle bir cinayet genellikle yıl hapis gerektirir. Обычно такое убийство тянет на лет заключения...
Yüzbaşı Hastings! Bu ne böyle?! Капитан Гастингс, а это что такое?
Kim Eun Ji'nin sorunu ne böyle? Что такое с Ким Ын Чжи?
Böyle bir hasar verebilmesi için süper hızlı bir patlama olması gerek. Должна быть очень большая сила взрыва, чтобы вызвать такое разрушение.
Sence böyle bir şeyin olmasına bilerek mi izin verdim? Ты правда думаешь, я бы допустил такое специально?
İnsanlar böyle pahalı şeyler alan adamlardan nefret eder. Широкой. Люди ненавидят ребят, которые такое покупают.
Amerika'nın düzeni öyle kurulmuş ki burada böyle şeyler asla olamaz düşüncesi bir yanılsamadan ibaret. Это иллюзия, что Америка организована так, что здесь такое никогда не случится.
Böyle bir komplikasyon her yerde olabilirdi. Такое осложнение могло случиться где угодно.
Böyle bir yere neden bir daha geri gelmek isteyesinki adamım? Чувак, зачем возвращаться в такое место, как это?
Ingrid böyle bir şey giyiyordu, değil mi? Ингрид была одета во что-то такое, да?
İnsanın böyle bir şeyi böyle bir yerde hissetmesi çok garip. Мне странно, что можно чувствовать такое в подобном месте.
Fiziksel varlığımın yarısını böyle bir silah yaratmaya adadım. Siz ve General Lee, sadakatimi nasıl ödediniz? Я отдал половину себя, создавая такое оружие и что я получил взамен за свою преданность?
Böyle zamanlarda bir çocuğun annesine ihtiyacı olur. В такое время сын нуждается в матери.
Böyle bir şeyi bir daha söylememin mümkün olamayacağını düşünmüştüm ama evet. Не думал, что когда-нибудь снова скажу такое, но да.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.