Sentence examples of "büyümeye devam" in Turkish

<>
Ve Norveç'teki bu orman büyümeye devam ediyor. И лес в Норвегии продолжает расти.
Bu daha ne kadar içimde büyümeye devam edecek bilmiyorum. я не знаю, насколько я смогу ещё вырасти.
Bu ülke büyümeye devam ediyor. Эта страна все еще растет.
Kök kodunun her yerinde delikler var ve büyümeye devam ediyor. Нет, дыры в его корневом коде и они растут.
Gençlik hareketi büyümeye devam ediyordu. Молодёжное движение продолжает набирать обороты.
Orada büyümeye devam ederler. Они продолжают расти там.
Liste büyümeye devam ediyor. и список продолжает расти.
Davetli listesi büyümeye devam ediyor bu doğum günü partisinde çalışman için sana ihtiyaç olabilir. Список гостей продолжает расширяться, так что возможно, тебе придется поработать на вечеринке.
Ama sonra büyümeye devam edecek! А потом опять начнёт расти!
Tümörlerimin yeniden büyümeye başladığını söyledi. Çok kötü oldu bu. Он сказал, что мои опухоли начали вновь рости.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Fakat sonra küçük gaz parçaları Büyümeye başladı. Но тогда начали расти маленькие сгустки газа.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Baloya gitmeye, mezun olmaya, büyümeye? Найти работу, получить образование, повзрослеть?
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Neden ben hariç herkesin büyümeye hakkı var? Почему все остальные выросли, кроме меня?
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
Bak, büyümeye başladı. Смотри, уже видно.
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
Etrafındaki herkes büyümeye başlar ve senin kırılma anın gerçekleşmekte geciktiyse insanlar kayıp gider. Все вокруг вырастали, а когда твой прорыв тормозит, люди начинают отваливаться.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.