Sentence examples of "bırakmış" in Turkish with translation "оставил"

<>
Katil neden cinayet silahını geride bırakmış ki? Почему стрелок оставил орудие убийства прямо здесь?
Sence; arabada, nereye gitmiş olabileceğine dair bize ipucu verecek bir şeyler bırakmış olabilir mi? Думаешь, он оставил там что-то, что наведет нас на мысль, куда он делся?
"Konuşmadık", beni bulmuş ve bir not bırakmış. Мы не разговаривали. Он нашёл меня и оставил записку ".
Ed Clark bunu bana bırakmış. Эд Кларк оставил это мне.
Eugene sana mesaj bırakmış, öyle dedi. Юджин сказал, оставил тебе несколько сообщений.
Ona dünyayı turlamaya, okul okumaya ve sağlam işler yapmaya yetecek para bırakmış. оставил ей достаточно, что ей теперь нужно разгребать зарабатывая баллы хорошими делами.
Birisi idare ofisini sormuş ve sana mesaj bırakmış. Тебе кто-то звонил в администрацию и оставил сообщение.
Sanırım Bay Poirot size bir tür mesaj bırakmış. Полагаю, месье Пуаро оставил вам какое-то сообщение?
Avukatı onu duruşmasız mahkemeden hemen önce bırakmış. Адвокат оставил ее перед окончательным решением суда.
Bana olan mektubunda Bates ona nasıl mesaj ulaştıracağıma dair talimatlar bırakmış. В своем письме Бейтс оставил инструкции, как с ним связаться.
Babası üç yıl önce ölmüş. Ailenin ithalat işini, kızına bırakmış. Отец умер года назад и оставил ей семейную фирму по импорту.
MacPherson, inci aracılığıyla istemeden geride bir görüntü bırakmış olmalı. МакФерсон, наверное, случайно оставил этот образ из-за жемчужины.
Büyük Valerious bunu yıl önce buraya bırakmış. Валери Старший лет назад оставил вот это.
Oh, komi menüyü muma biraz yakın bırakmış. Помощник официанта оставил меню слишком близко к свече.
Birisi gecenin bir yarısı kapının altından bana bir not bırakmış. Кто-то оставил мне записку, прицепил среди ночи к двери.
Bak, biri sinema için bedava patlamış mısır kuponu bırakmış. Смотри, кто-то оставил купон на бесплатный попкорн в кинотеатре.
Biraz para, bir haftalık yiyecek ve bazı kıyafetleri bırakmış. Он оставил немного наличных, недельный рацион и кое-какую одежду.
Hırsızlık süsü vermek için mücevherleri almış, ama 00 lirayı bırakmış. Он взял драгоценности, будто это ограбление, но оставил лир.
Güzel. Bakın bakalım Meka evde işiyle ilgili bir şey bırakmış mı. Посмотрите, может быть Мека оставил дома одно из своих дел.
Bay, kalpli ve ruhlu başka bir ceset daha bırakmış gibi gözüküyor. Похоже, Мистер Сердце и Душа оставил за собой ещё одно тело.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.