Sentence examples of "baş belası" in Turkish

<>
İhtiyar bir Fransız-Vietnamlı uyuşturucu satıcısı bir baş belası. Он стареющий франко-вьетнамский торговец наркотиками, пуп земли.
Evet. Tam bir baş belası. Да Он тот ещё фрукт.
Kesinlikle tam bir baş belası. Она, определенно, заноза.
Bir Frost yeterince baş belası olduğunu kanıtlıyor. Нам достаточно головной боли от одного Фроста.
Koridordaki telefon tam bir baş belası. И телефон нужно перенести из коридора.
Lloyd, resmen beceriksiz ve hepimizin bildiği gibi insanların damarına basan bir baş belası. Ллойд социально-неадекватная, всезнающая, эгоцентричная заноза в заднице, которая любит манипулировать людьми.
Şehir planlayıcılar baş belası olabiliyor. Neden bahsettiğimi anlıyor musun? Эти городские проектировщики могут быть настоящей занозой в заднице.
Bu baş belası asillerle konuşma görevini üzerime aldım. Я решил поговорить с этими двумя королевскими засранцами.
Teknolojinin eski ustalarından bir çocuk ve daimi baş belası. В прошлом ловкий хакер и вечный геморрой в заднице.
Dünyaya nasıl bir baş belası olduğunu göstermek için her atışını hesaplıyor. Каждый выстрел просчитан, чтобы мир видел, как он крут.
Merkür tam bir baş belası değil mi? Меркурий - сволочь, не так ли?
İcabına bakılmasını istediğin başka baş belası var mı? Есть ещё помехи, с которыми нужно разобраться?
Bu okul gazetesini mutlaka bir baş belası çıkartmış olmalı. Прикол такой силы должен был попасть в школьную газету.
Ne diye cüce tutmaya devam ederim bilmem. Hep baş belası tipler olurlar. Не понимаю, зачем мы нанимаем карликов, они постоянно такие приставучие.
Defolun, baş belası martılar! Пошли отсюда, мерзкие чайки!
Fakat hayatımı kurtarmış olabilecek, cesur ve korkusuz bir baş belası. Но отважным и бесстрашным, возможно, он спас мне жизнь!
Hadi ama, tam bir baş belası değil mi? Это же настоящая заноза в заднице, как думаешь?
Hayır dersem, tam bir baş belası olduğumu düşünmezsin, değil mi? Если я скажу - нет, подумаете обо мне бог весть что?
Jen, Roy, kötü sütyenler baş belası olmanın da ötesindedirler. Onlar birer tehdittirler. Джен, Рой, плохой бюстгалтер - не мелкая неприятность, а истинное зло.
Bebeklerde oldukça işe yarıyor ama dost meclislerinde tam bir baş belası. Полезно с детьми, но не так хорошо на званых ужинах.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.