Sentence examples of "başka şekilde" in Turkish

<>
Bu işi başka şekilde de çözebiliriz Bay Cochran. Есть другой способ разрешить это, мистер Кокран.
İncili başka şekilde yorumluyoruz. Мы иначе толкуем Библию.
Sen ücretini başka şekilde ödeyeceksin. Ты за проезд по-другому расплатишься.
Çocuklar acılarını başka şekilde yaşıyor. Думаю, дети скорбят по-своему.
Herkes kötü tarafını başka şekilde görür. Каждый видит худшее в себе по-разному...
Ben başka şekilde duymuştum. Я слышал другой вариант...
Erkeklerle olan sorunlarını başka şekilde çözmeyi öğrenmelisin. В следующий раз разбирайся с мужчинами иначе.
Başka bir şekilde para kazanamaz mıydın? Ты не мог заработать другим способом?
Yaraları en iyi şekilde sarmaya çalış. Onları başka bir yerde tedavi etmemiz lazım. Заткните раны, как можете, но лечить их нам придется где-то еще.
Başka türlü çöpler de okulun içerisinde, her yerde toz, tuvaletler (anlatmayacağım bile), kırık camlar ve kapılar, ancak dört yılda bir ya da özel durumlarda boyanan duvarlar ... эта груда мусора, каждый день лежащая у задней двери, придаёт нашей "уникальной" школе более чем прекрасный вид... Мусор, в других формах, есть и внутри. Повсюду пыль, туалеты... даже не буду их описывать, двери и окна сломаны, стены красят только раз в четыре года или к особым событиям.
Ya, sanırım bazı insanlar bu şekilde şeylere karşı çok hassaslar. Да, полагаю, некоторые люди слишком чувствительны к таким вещам.
otorite ve toplum arasında başka türlü bir diyalog mümkün değil. другого способа диалога власти и общества уже нет.
Bence iblisin Heather'ın içinden çıkmış olması mümkün. Bir şekilde Melissa'nın içine girmiş. Valizde ne var? Думаю, вполне возможно, что демон выбрался из Хэзер и смог проникнуть в Мелиссу.
Tayvan'da başka bir strateji ise verimli enerji kullanımı. Еще одна сторона этой стратегии - более эффективное использование энергии.
Arkadaşlarını bu şekilde karşılamak gibi pis bir alışkanlığın var. У тебя дурная привычка встречать своих друзей вот так.
Kasım tarihindeki hükümet karşıtı protestoların başlamasıyla birlikte Ukraynalıların günlük hayatlarındaki yük üzerine, vintage fotoğraf blogu Ukrayna'sının günlük hayatına ait harika renkli fotoğraf ile ülkenin tarihindeki bir başka zor zamanı hatırlatıyor. Когда антиправительственные протесты, которые начались ноября года, сегодня изменяют жизнь на Украине, блог винтажного фото смотрит на другой тяжёлый период в истории страны - через восхитительных цветных фотографии о повседневной жизни на Украине года.
Bir şekilde buralarda dolaşabiliyor Harold! Kasap mı? Представь, Гарольд, этот негодяй как-то выбрался!
Daniels ülkenin başka köşelerinde de ilginç basketbol potaları bulmayı umuyor. Дэниелс надеется сделать больше интересных фотографий баскетбольных колец в других частях страны.
Esir ettikleri Hıristiyanları bu şekilde zorla Müslüman yapıyorlarmış. Таким образом пленных христиан пытались убедить принять ислам.
Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey." Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня".
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.