Exemplos de uso de "başkanın" em turco

<>
Üç başkanın da seni burada tutmasının bir sebebi var. Предыдущие три президента держали вас здесь не просто так.
Evet, bana yazdı, Başkanın karısına iki elbise satmış. Он сказал, что продал два платья жене мэра Алжира.
Eğer bana bir dakika verirseniz sayın başkanın bir işin tam ortasında olmadığından emin olmak isterim. Если позволите, я бы хотел убедиться, что мэр в данный момент не занят.
Ne yapalım, bu şerefe bir sonraki başkanın nail olacağını sanıyorum, artık her kim olursa. Что ж, полагаю, такая возможность представится следующему президенту, кто бы им ни стал.
Gizli Servis ajanlarından Hal rozeti başkanın anayasaya bakmak için ulusal arşive gittiği akşam bulmuş. Секретные службы нашли это. Ты же знаешь Хэла, правда? Он охраняет Президента.
Sekreter Hong birazdan onu Başkanın odasına götürecek. Секретарь Хон ведет его в офис председателя.
Başkanın yine bilmediği bir şeyi yapmak benim için zor olacak. Мне будет непросто, ведь президент опять ничего не знает.
Başkanın menfaatini korumak için aldığı kararlar ile aynı fikirde olmak zorunda değilim. Мне не обязательно соглашаться с решениями президента, чтобы защищать его интересы.
Burada çıkarttığımız bir gazete, başkanın ofisi için bir ilan değil. Это сообщение для газеты, а не отчет для офиса мэра.
Başkanın grev hakkındaki konuşması hazır mı James? Мэр готов говорить о забастовке, Джеймс?
Pekala, başkanın nerede oldunduğunu bulması için bir komisyona ihtiyacı yok. Президенту не нужна комиссия, чтобы узнать, где облажалась разведка.
Başkanın ölmesi, istifa etmesi ya da başkanlıktan alınması durumunda başkan yardımcısı, başkan olur. В случае устранения Президента от должности, его смерти или отставки, вице-президент становится Президентом.
Başkanın karısı bir şişe şarabı alabiliyor mu öylece? Жена мэра может просто брать бутылки с вином?
Bu Cyrus Beene, başkanın özel kalemi. Это Сайрус Бин, глава администрации президента.
Cyrus başkanın arkasından iş çevirip David ile çalışıyor. Сайрус работает с Дэвидом за спиной у президента.
Başkanın talimatıyla bu toplantı sona ermiştir. По приказу президента это собрание окончено.
Amanda Tanner'ın, Başkanın ve o salak köpeğin resimlerini yollayan bendim. Я отправил тебе фотографии Аманды, президента и этой дурацкой собаки.
Lehner News Hour kanunun, Kongrenin, hatta Başkanın, yani herkesin üstünde olduklarını söyledi. Алан Гринспэн сказал, что они - выше закона, Конгресса, Президента, всех.
Olivia ve başkanın fotoğraflarını sen sızdırdın. Ты слила фотографии Оливии и президента.
Başkanın uçağı Hava Kuvvetleri Bir, mürettebat kokpitinin gerisinde üç bölüme ayrılır. Борт номер один самолет президента поделен на три отсека за кабиной экипажа.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.