Sentence examples of "başkan" in Turkish

<>
Sizin için omlet yapabilecek insanlar var, Bay Başkan. Для приготовления омлета есть другие люди, г-н президент.
Başkan bir şekilde Kirby Üssünden bir kasa askeri seviye silah ele geçirmiş. Каким-то образом Мэр прибрал к рукам ящик военного оружия из лагеря Кирби.
Birkaç yıl önce Başkan Seo'ya gizlice aşıktı. Он влюблён в президента уже несколько лет.
Bu kadının Başkan Grant ile sözde ilişki -- yaşayan kadın olduğundan ne kadar eminsin? На сколько Вы уверенны, что именно у нее Был роман с Президентом Грантом?
Ama başkan vekili ile tanıştın, değil mi? Но ты же встречалась с вице-президентом, верно?
Yani demek istediğim, Başkan Hayes'e yazıklar olsun. Я имею ввиду, позор для мэра Хэйса.
Ole Finsen yeni başkan olacak... Оле Финсен станет новым председателем...
Savunmanın tek bir tanığı var, Sayın Başkan. У защиты только один свидетель, господин председатель.
Biliyorsun Max, senin iyi bir başkan olmanı sağlayacak bazı özelliklerin var aslında. Ты знаешь, Макс, у тебя много качеств, необходимых хорошему президенту.
1963 1967, Bavyera CSU haznedarı oldu ve 1979 ile 1989 yılları arasında CSU başkan yardımcısı oldu. С 1963 по 1967 годы занимал должность партийного казначея в Баварии, с 1979 по 1989 годы был заместителем председателя ХСС.
Ve bugünden yıl sonra bu kapsül gelecek Başkan Quimby tarafından açılacak. И через тысячу лет капсула будет открыта каким-нибудь будущим мэром Квимби.
Başkan Yardımcısıyla bu işi kolaylaştırabilirsin. Eğer sınır güvenliğine kemik atarsan, bu bize bir şeyler kazandırabilir. Вы могли бы все упростить для вице-президента, если бы закинули несколько морковок ради безопасности границы.
Başkan polisin şu anda burayı soruşturduğunun farkında mı acaba? Мэру известно, что полиция сейчас проводит здесь обыск?
Nobu ve Başkan için Amerikan yardımı yapmaya yetkisi var. Он может помочь Нобу и Председателю с американскими субсидиями.
Başkan sadece seni tutmak istiyor. Президент хочет оставить только тебя.
Bunun ne kadar nadir olduğunu biliyor musunuz Sayın Başkan? Вы знаете, какая это редкость, мистер мэр?
Başkan ve başkan yardımcılığı adaylığı seçimleri için yazısız oylamaya geçilmesini destekliyor musunuz? Я услышу поддержку голосования на основании одобрения за выдвижение президента и вице-президента?
Başkan olursanız, Claire Underwood başkan yardımcısı olarak kalacak mı? Если вы станете президентом, Клэр Андервуд сохранит должность вице-президента?
Ama gerçekten çok iyi bir başkan yardımcı olacağına inanıyorum ve bu nedenle sana yardım edeceğim. Но я думаю, ты бы был потрясающим вице-президентом так что я собираюсь тебе помочь.
Kalacak bir yere ihtiyaçları vardı, ve Başkan da yakalandığına göre, bende kendimi gerçek şef ilan ettim. Им нужно было где-то остановиться, и так как мэра схватили, я избрал себя исполняющим обязанности вождя.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.