Sentence examples of "başladığımız işe devam" in Turkish
Evet, tamam, hepimiz çok etkilendik, ama işe devam edelim.
Да, хорошо, мы все очень впечатлены, но давайте продолжим.
Bu işe devam etsek de etmesek de, elinizden gelen yardımı yapmanızı istiyorum.
В любом случае я хочу, чтобы вы поспособствовали ситуации, как сможете.
Kamuoyunun güvenini tekrar kazanmanın en iyi yolu işe devam etmeme izin vermenizdir.
Лучший способ, чтобы восстановить общественное доверие - позволить мне продолжить работу.
Kosok 1948'de araştırmayı bıraktığında, Reiche işe devam ettirmiştir ve bölgeyi haritalamıştır.
В 1948 году Косок оставил эти исследования, а Райхе продолжила работу по нанесению геоглифов на карту.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti.
Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti.
Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Anlaşılan daha havalı bir işe ihtiyacınız var pilot bey.
Кажется, тебе нужна работа покруче, мистер Пилот.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor.
Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
O zaman seninle birlikte başladığımız yere geri döndük Elektra.
Возвращаемся к тому, с чего начали, Электра?
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz?
Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
Hadi ama, V, bunu yapamaz. Seni akşamın 0'unda arayıp işe çağıramaz.
Но ведь так нельзя, звонить в восемь вечера и вызывать на работу.
Demek öyle küçük hanım. Çıkmaya başladığımız zaman Amy'yle birlikte Pocono'larda bu yatakta kahvaltı olayını bulmuştuk.
Вы знаете, когда мы начали встречаться, мы с Эми нашли по-настоящему хороший отель в Пенсильвании.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert