Sentence examples of "bariz bir" in Turkish

<>
Bu Bariz bir -4, Sunshine Sally. Здесь без помех десять-четыре, Солнышко Салли.
Bariz bir cinsel taciz yok. Явных признаков сексуального насилия нет.
Herkes Silas konusunda endişeli ama tüm bunlar için bariz bir çözüm var. Все обеспокоены Сайласом, но есть только одно возможное решение всего этого.
Ama bariz bir şekilde durumu kötüye gidiyor. Но ясно, что её состояние ухудшается.
Ve bana çok bariz bir işaret gibi geldi. Это выглядит как невероятно ясный знак для меня.
Onun hayatının son dakikalarının anlamını saptıran bariz bir yalan bu. Это заведомая ложь, искажающая факты о его последних минутах.
En sıcak günleri bile bariz bir şekilde soğuk ve her gece sıcaklık sıfırın altında yüz dereceye yaklaşıyordu. Даже в теплые дни там весьма прохладно, а каждую ночь температура падает до градусов ниже нуля.
Tüm reaktörler bariz bir şekilde değişim geçiriyorlar. Мы наблюдаем за изменениями во всех реакторах.
Binanızda bariz bir şekilde güvenlik kamerası eksikliği var. На вашем здании явно не хватает камер слежения.
Bariz bir biçimde orayı striptiz kulübüne çevirmek istiyorlar. Очевидно, они хотят превратить его в стриптиз-клуб.
Bu arada, Laura'nın ayak pençeleri cinsiyetinin bariz bir sonucu. Кстати, когти Лауры на ногах таковы из-за её пола.
Bariz bir tehdit olmadıkça kimse harekete geçmeyecek. никаких действий, если нет прямой угрозы.
Bu çok bariz bir Komünist oyunu. Автоматически? Это - уловка коммуниста!
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Adamın bariz şekilde narsistik kişilik bozukluğu var. Парень явно страдает от нарциссического расстройства личности.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Bariz, değil mi? Вроде очевидно, верно?
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Zoe Hart, bu çok bariz. Зои Харт, это настолько очевидно.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.