Sentence examples of "basit şeyler" in Turkish

<>
Evlerde, sokaklarda, hastanelerde, süpermarketlerde, restoranlarda, dükkanlarda, otellerde, her yerde çiçek basit bir mesaj ile sergileniyor: "Hatırlıyorum ve Talep Ediyorum." Везде: на улицах и на домах, в больницах, супермаркетах, ресторанах, магазинах и гостиницах - вывешены фиолетовые цветы с простым посланием: "Я помню и требую".
Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir? Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург?
Basit makyaj, yüksek yaka. Простой макияж, неглубокий вырез.
Ama içimde bir şeyler değişmişti. Но что-то изменилось во мне.
Basit bir tavuğu çekip uzatabilmek ne kadar da ilginç. Это удивительно, на сколько можно растянуть простую курицу...
Bayağı saçma şeyler dönüyor burada. Тут проходят какие-то безумные вещи.
Sorunu çözmek için basit Sokratik metot. Всего лишь сократический метод решения проблемы.
Spa merkeziyle ilgili bir şeyler mi duydum? Я что-то слышал про поход в СПА?
Şimdi eve gidip, basit şeylerle eğlenelim. Давайте пойдём домой и насладимся простыми вещами.
Kadınlar bir şeyler kurabilen erkeklerden hoşlanır; seksi bir şey. Женщинам нравятся мужчины, способные что-то смастерить, это сексуально.
Her şey eşitse, en basit açıklama genellikle doğrudur. При прочих равных условиях, верно самое простое объяснение.
Öyleyse ters giden bir şeyler var. Да. Значит что-то здесь не так.
Ben hâlâ basit fanilerin öyle büyük bir işi başaracağını sanmıyorum. что простые люди не в состоянии сделать такую тяжёлую работу.
Bilirsin işte, birkaç off-shore hesap açmak, bir miktar parayı oraya buraya aktarmak, bu tip şeyler. Ну, знаешь, открыл несколько оффшорных счетов, перевёл на них деньги ну и другие подобные вещи.
Mutlaka basit bir şeydir. Уверена там ничего сложного.
Bazı şeyler asla değişmiyor, ha. Некоторые вещи не меняются, а?
O kadar basit değil, Reg. Это не так просто, Редж.
İçeri girelim de sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım. Пойдём внутрь, и я что-нибудь тебе приготовлю.
Bu kontratın basit bir opsiyonu var. Этот контракт - это просто сделка.
Bu onlara bir şeyler hissettirmiş olmadı. Это должно заставить их чувствовать что-то.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.