Sentence examples of "baskı altındaydı" in Turkish

<>
Peder Crawford savunmasını yaparken baskı altındaydı. Отец Кроуфорд сделал признание под давлением.
Reich, üç cepheden baskı altındaydı. Рейх был зажат в трех границах.
Bu sadece IDP'lerin hayatlarını Burmese halkına göstermekle kalmayacak aynı zamanda tüm dünyada uluslararası toplulukların ülkeye barış getirmesi için baskı yapmayı denemelerini sağlayacak. Это поможет донести информацию о ВПЛ до широкой общественности, причём не только Мьянмы, но и всего мира, и правительства других стран смогут оказать давление на правительство нашей страны и заставить его установить в регионе настоящий мир.
Anlıyorum. Peki durumun hangi kısmı kontrolünüz altındaydı: И какая часть ситуации была под контролем?
Onlara baskı yapmayı kes. Прекратите давить на них.
Amerikan hayat tarzı tehlike altındaydı. Жизни американцев были под угрозой.
Stres, baskı olmamalı, gereksiz yere güç sarfetmeni sağlayacak hiçbir şey olmamalı. Никаких стрессов, никакого давления, ничего, что может вызвать излишнее напряжение.
Hayır, her şey benim kontrolüm altındaydı. Нет, я держала все под контролем.
Evet. Hiç baskı yok. Ага, никакого давления.
O adam öldürüldüğünde Kate, sizin gözetiminiz altındaydı. Кейт была под арестом во время этого убийства.
Yeni bir baskı türü pazarlyan birisi olarak randevu aldım oradan. Я договорился о встрече под прикрытием вложения в новое издание.
Bu, kapının altındaydı. Это было под дверью.
Ben, bize o dava paketini daha kısa zamanda getirmek için arşivcilere baskı yap. Бен, попробуй надавить на сотрудников архива, может удастся получить то дело раньше.
Böylece büyük gün geldi, ve herşey sonunda kontrol altındaydı. Важный день настал, и все наконец стало под контролем.
Bir uğrayalım ve hâlâ baskı yapmadığımızı bilmeni istedik. Мы хотели чтоб ты знала, никакого давления.
Yalnızca pisikolojik baskı için. Это средство психологического давления.
Çok baskı var, dostum. Извини, слишком много давления.
Ben bir Grayson'um Emily. Üzerimde belirli bir baskı, bir beklenti var. Есть некоторые давления и ожидания, возложенные на меня, на нас.
Benji, baskı yok dostum. Бенджи, я не давлю.
Ama ben cok büyük baskı altındayım, belli sekilde görünmek zorundayım, belirli arabayı sürmek zorundayım. Но я, я нахожусь под сильным давлением выглядеть определенным образом, ездить на определенной машине.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.