Sentence examples of "bildiğim kadarıyla" in Turkish

<>
Ve bildiğim kadarıyla anladığım kadarıyla, bu tamamen senin hatan. И насколько я могу понять, это полностью твоя вина.
Seni bildiğim kadarıyla bu bi ritüel. Для тебя это своего рода ритуал.
Sonra siz de valiyle tekrar konuşursunuz, o da bölge savcısıyla konuşur. Ve bildiğim kadarıyla beni buradan atarlar. Потом вы вновь свяжетесь с губернатором, а он поговорит с прокурором, после чего меня вышвырнут отсюда.
Bildiğim kadarıyla, hiçbir şey. Никак, насколько я знаю.
Ama bildiğim kadarıyla hala daha gecenin oynaşma aşamasındayız. Но как я понимаю, вечер только начинается.
Bildiğim kadarıyla bu sadece bir söylenti. Уверяю вас, все это слухи.
Benim bildiğim kadarıyla daha önce böyle bir şey olmamıştı. У него его не было, насколько мне известно.
Sadece kafa küreği, bildiğim kadarıyla. Только лопата, насколько мне известно.
Bildiğim kadarıyla da bu belgeler şu anda mühürlü. Насколько я понимаю, эти документы под замком.
Ve bildiğim kadarıyla bazen hawala yasadışı para için kullanılıyor. И я также понимаю, что какие-то переводы нелегальные.
Bildiğim kadarıyla, bana o mektubu sen de yazmış olabilirsin. Насколько я понимаю, ты сам мог написать то письмо.
Biz de davetliyiz, bildiğim kadarıyla tabii. И мы приглашены тоже насколько я знаю.
Hayır. Benim bildiğim kadarıyla de değil. Насколько также мне известно, нет.
Bildiğim kadarıyla, hayatının geri kalanını yemeğini bir kamıştan içerek geçirmiş. И там он употреблял еду через соломинку до конца своих дней.
Bildiğim kadarıyla Phoenix'te lüks bir daire satın aldılar. Мне кажется, они купили кондо в Финиксе.
Bildiğim kadarıyla o her şeyini St. Faith Yetimhanesine bıraktı. Я думаю, она оставила все приюту Святой веры.
"Bildiğim bütün renklere bir bakın." "Глянь какие я знаю цвета".
Anladığım kadarıyla onlar da ağrı kesicilere yüklenmiş. Подсадили на болеутоляющие, я так думаю.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Evet, gördüğüm kadarıyla.. iyi görünüyorsun. Насколько я вижу, ты неплохо выглядишь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.