Sentence examples of "biliyorsun" in Turkish with translation "знаешь"

<>
Biliyorsun dostum, senin için her şey değişmek üzere. Знаешь, мой друг, всё изменится для тебя.
Biliyorsun, burada, Charm şehrinde de yapılacak şeyler var. Знаешь, в Чарм Сити тоже есть, чем заняться.
Charles'ın olay anında başka bir yerde olmadığını nereden biliyorsun? Откуда ты знаешь, что у Чарльза нет алиби?
Bu yaptığın çok alçakça bir hareketti. Bunu sen de biliyorsun Karev. Ты поступил как подлая задница, Карев, и знаешь это.
Bu gecenin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Ты знаешь, как важен для меня этот вечер.
Biliyorsun Fry, üçüncü bir partiye de oy verebilirsin, belki. Знаешь, Фрай, ты мог бы вступить в третью партию.
Ben de sana minnettarım, biliyorsun. Я тоже тебя ценю, знаешь.
Yani sen de biliyorsun, göğüsler her şeyi güzelleştirir o yüzden... Да, но знаешь, сиськи всё улучшают, так что...
Senden benim kadar iyi biliyorsun ki o bir yerlerde lanet bir bebek gibi bayılıp kalmıştır. Ты знаешь не хуже меня, что он наверняка вырубился где-нибудь и спит младенческим сном.
İkimiz de polisiz, bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorsun. Коп за копа, знаешь, как это бывает.
Hayır. Hep bu coşkunlukla olmuyor ama. Sen de biliyorsun. Это не всегда так сильно, ты знаешь это.
Ah, şey, belki biliyorsun belki de bilmiyorsun. Ну, может знаешь, а может и нет.
O ejderhadan onu ayırmanın ne kadar zor olduğunu biliyorsun. Ты знаешь, как трудно разлучить его с драконом.
Hakkımda her şeyi biliyorsun en kötü halimde bile gördün. Ты все обо мне знаешь, видела самое худшее.
Biliyorsun, bazı efsaneler var. Milyonlarca yaşında olduğunu söylüyorlar. Знаешь, ходят легенды, что тебе миллионы лет.
Anne, çok iyi biliyorsun ki şu an başka birisiyle birlikteyim. Мама, ты отлично знаешь, что у меня есть другая.
Bu anketlerin sadece beş puan aralığına kadar doğru olduğunu biliyorsun değil mi? Ты ведь знаешь, что эти опросы могут иметь погрешность до пунктов?
Gerçi sen bunu zaten biliyorsun, değil mi? Ты, конечно, уже знаешь об этом?
Chuck, bu aramayı yapmanın benim için ne kadar zor olduğunu biliyorsun. Чак, ты знаешь, как тяжело мне дался этот телефонный звонок.
Hatalıyız ve sen de biliyorsun bunu. Это неправильно и ты это знаешь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.