Sentence examples of "bir çatışma" in Turkish
Oh, bir Klingon savaş kruvazörü ile küçük bir çatışma yaşadım.
О, у меня случилась небольшая стычка с клингонским боевым крейсером.
Açık bir çıkış yapmanız gerekiyorsa düşmanınızla aranıza bir elektrik trafosu koymanız silahlı bir çatışma olmayacağını garantilemenizi sağlar.
Если вам надо освободить проезд, трансформаторная будка между вами и вашим противником поможет вам избежать перестрелки.
Miles Matheson'la düzgün bir çatışma yapılacağını mı sanıyorsun?
Думаешь, я устрою поединок с Майлзом Мэтисоном?
Yıldızın doğumdan sonraki yaşamı sürekli bir çatışma kütleçekimine karşı topyekûn bir savaştır.
С момента рождения жизнь звезды - постоянная борьба. Тотальная борьба против гравитации.
Bu iş sırasında herhangi bir çatışma olmasını istemiyorum.
Я не планирую перестрелки во время этой работы.
Mekana saldıracak olursak çok ciddi bir çatışma yaşanır.
Если мы атакуем виллу, будет большая перестрелка.
Bu yazı mevcut rejim ile müttefik güçleri ve onlara karşı direnenler arasında devam eden silahlı çatışma sırasında Suriye'deki yaşam gerçeklerini anlatan blogger ve aktivist Marcell Shehwaro "ya ait makalelerden oluşan bir özel serinin bir parçasıdır.
Эта статья публикуется в рамках цикла статей блогера и активистки Марсель Шейваро, описывающего реалии жизни в Сирии в ходе продолжающегося вооружённого конфликта между силами, лояльными к правящему режиму, и оппозиционерами, которые хотят свергнуть его.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin.
Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok.
Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum.
Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Hayır, sadece acil ve ameliyathane arasındaki klasik çatışma bizde de olsun istemiyorum.
Нет, просто мне не нужен конфликт между скорой и операционной, понятно?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert