Sentence examples of "bir gün" in Turkish with translation "однажды"

<>
Translations: all69 однажды54 когда-нибудь15
Ama hep aklımdan, bir gün gelip kapıyı çalabileceği geçiyordu. Но всегда ожидала, что однажды он постучится в дверь.
Bir gün - zamanını Allah bilir - Fakat bir gün benim günüm olacak. Однажды, Бог знает, когда, но однажды придет и мой день.
Ve bir gün İngiltere Kralı olacaksın. и однажды ты станешь королём Англии.
Bir gün o Antique Roadshow programında minik bir servete bedel olacak. Однажды он будет стоить целое состояние на этой программе Antique Roadshow.
Babam, annemin yan tarafını gösterip, "Bir gün bende burada olacağım" derdi. Отец говорил: "Однажды я буду здесь". И показывал на соседнее место.
Sonra bir gün kumda bir ayak izi gördüm Size aitti. И затем, однажды я увидел следы на песке ваши.
Bir gün annenle baban bebek istediklerine karar vermişler ve... Однажды вечером твои мамочка и папочка захотели завести ребёнка...
Bir gün kurbağa kaplumbağanın yumurtalarını yemiş. И однажды лягушонок съел яйца черепахи.
Uzun süredir Jaffa'nın bir gün özgür olmasını hayal ettim. Я долго мечтал, что однажды Джаффа станут свободными.
Bir gün, uyanacaksın ve sana dertten başka birşey sağlamadığını göreceksin. Однажды ты очнешься и поймешь, что от нее одни неприятности.
Yani bir gün ben kraliçe olacağım. Значит, однажды я стану королевой.
Adımlarını çok büyük atıyor. Eğer ona yetişemezsek, Bir gün bakıcaz ve, pof, gitmiş olacak. Если не будем успевать за ним, то однажды проснемся - и все, его уже нет.
Bir gün evde yalnızken, senin ve kardeşinin fotoğraflarına bakmaya başladım. Но однажды я осталась дома одна. Я начала рассматривать фотографии. Твои.
Bir gün aynı şeyleri, aynı nedenlerden dolayı sen de yapacaksın. И однажды ты поступишь так же, по той же причине.
Ve bir gün, ben de arenada efsane olacağım. И однажды, я также буду легендой на арене.
Bir gün öyle bir noktaya ulaşırsın ki, Ian, yarın hiç olmayabilir. Однажды ты доходишь до точки, и никакого "завтра" уже нет.
Bir gün, nedendir bilinmez ona bir avuç kıl yolladım. Однажды, черт знает зачем, я ей отправил волосы.
Bir gün iyiliğe ihtiyacın olacak ve ben sana borçlu olacağım. Однажды тебе понадобится услуга, и я ее тебе окажу.
Ve bir gün ortadan kayboldu ve buraya taşındı. Потом однажды он просто исчез, перебрался сюда.
Ve bir gün eve bir döndüm asılı duruyordu mutfakta, bir uzatma kablosuyla. Но однажды я пришёл домой, а он висел на кухне на удлинителе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.