Sentence examples of "bir mezar" in Turkish

<>
Ve kadın, bir mezar taşı seçer misiniz diyerek ağlayarak etrafta koşuşturuyor. А она, рыдая, спрашивала, поможем ли мы выбрать памятник.
Ben bir mezar kazıcısıyım, bebeğim. Я мастер по секретам, дорогая.
Tıpkı bir mezar gibi. Пахнет как в могиле!
Haydi Nessa, bir mezar yapalım! Пойдём, Несса, сделаем могилу.
Evin altında, çürümüş cesetlerin toplandığı toplu bir mezar var. "Целая куча разлагающихся трупов сваленных прямо под домом".
Bu bir mezar değil mi? Это, наверно, гробница?
Üzerinde bir küre bulunması gereken bir mezar göremiyorum. Я не вижу никаких шаров на этих надгробиях.
Bir mezar soyguncusu görüyorum. Я вижу расхитителя гробниц.
Onun için daha küçük bir mezar kazılacaktır artık. Могила будет куда меньше, если рыть сейчас.
Burası bir mezar kadar sessiz. Тихо, как в могиле.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Tabii. Kendini asmış olan bir rahibin mezar taşını arıyoruz. Вобщем, мы ищем могилу священника, который повесился.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Minik dostum, o mezar kendi kendini kazmayacak. Малыш, эта могила сама себя не выкопает.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Mezarlıktaki en güzel mezar onunki olacak. Bu da kimin nesi? И его могила будет выглядеть лучше всех на этом кладбище.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Bu mezar Harper için değil. Эта могила не для Харпер.
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Sen de mezar soyuyorsun? Могилы вы тоже грабите?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.