Sentence examples of "bir süre" in Turkish

<>
Mart'ta Bardo Müzesine yapılan saldırıda militanların turist ve bir polis memurunu öldürmesinin ardından, dört aydan daha kısa bir süre içinde yine yabancı turistleri hedef alan ikinci bir saldırı daha gerçekleştirildi. Это второе нападение на иностранных туристов за последние четыре месяца, когда боевики убили туриста и полицейского при нападении в музее Бардо в столице Туниса марта.
Bir hafta çok uzun bir süre. Bir haftada bir çok şey değişebilir. Неделя - это целая вечность, много чего может поменяться за неделю.
Beni yatağa fırlattı ve sonra da orada bir süre öylece durup kendini kurcalamaya başladı. Он бросил меня на кровать, а потом около минуты стоял и тер себя.
Bir süre öncesinden beri bunları kalben biliyordum. В моем сердце я уже знал правду.
Bir buçuk yüzyıl uzak kalmak için çok uzun bir süre. Полтора века, это долгое время, чтобы быть далеко.
O ikisi herhalde Angel'ı bir süre meşgul tutar. Эти двое будут держать Ангела занятым какое-то время.
Bir süre bizimle kalacak. Она с нами поживет.
Roy bir süre önce para kazanmayı denedi. Не так давно Рой пытался заработать денег.
Kısa bir süre sonra kendini astı. Вскоре после того, она повесилась.
Yoğun bakımda, bir süre orada kalacak. В реанимации. Она там пробудет какое-то время.
Onunla uzun bir süre çalıştım. я долго с ним работала.
Bir süre sonra eğer ürün reklamı ile uyuşmazsa insanlar kendilerini kandırılmış hissedecek. Если продукт не соответствует рекламной компании, то люди чувствуют себя обманутыми.
Bizi bir süre idare edecek kadar yiyecek ve içeceğimiz var. Duvarlar da sağlam. У нас есть еда и вода, чтобы продержаться, и стены крепкие.
Bir süre bana şantaj yaptı. Он шантажировал меня некоторое время.
Bir süre daha benimle kal. Побудь со мной ещё немного.
Bir süre önce tanışmıştık. Мы пару раз виделись.
Bu işi bir süre askıya alsak diyorum? Почему бы нам их немного не придержать?
Tanıklık yapmak için saatten az bir süre kaldı. Мне давать показания меньше, чем через сутки.
Em bir süre onların peşinden ayrılmadı ama bu da bir işe yaramadı. В общем, Эм теперь с ними, но я не уверен.
On dakikadan az bir süre önce, bu banknotlar vestiyerdeki bir ceketten çalındı. Не далее как минут назад помеченные банкноты были вытащены из пальто в раздевалке.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.