Sentence examples of "bir saatlik" in Turkish

<>
Senin için bir saatlik sıkıcı bir zahmet olurdu ve sonra kendi gecemizi yaşardık. Один долбаный час твоего неудобства, и потом мы могли бы вместе пойти.
Sonraki köy bir saatlik uzaklıkta. До ближайшей деревни больше часа.
Bir saatlik spa bakımına ne dersiniz? Может быть, час в спа?
Bir saatlik uçuş mesafesinde. Это час на самолете.
En az bir saatlik ofis işim var. У меня впереди минимум час бумажной работы.
Bradley, Teksas'ta, batı tarafına bir saatlik mesafede. Брэдли, Техас, в часе езды на запад.
Sizi hastam olarak kabul edersem iki günde bir mutlaka bir saatlik seanslarımız olacak, istisna yok. Если я возьмусь за ваше дело, я настаивают на часовых сеансах ежедневно, без исключений.
Yani bir saatlik oksijeni çalışmayan bir telsiz için mi harcadık? Это значит, что мы потратили час на неработающий радиоприемник?
saatlik bir dram yazdığımı dikkate alırsak, artık o durum bir problem teşkil etmiyor. Что может теперь не быть проблемой, раз уж я пишу -х часовую драму.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Bu sistem saatlik kayıt yapıyor. Эта система записывает последние часа.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Bu eğlenceliydi, altı saatlik tapınma! Это было весело, часов поклонения!
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Saatlik mi para alıyorsun doktor? Плата за час, Док?
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Bakın saatlik otobüs yolculuğundan yeni geldim. Я девять часов трясся в автобусе.
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Bu gidiş dönüş dört saatlik yol. Туда же ехать целых четыре часа.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu. Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.