Sentence examples of "bir yanım" in Turkish

<>
Bir yanım ise seni bir daha görmek istemiyordu. А другая часть не хотела тебя больше видеть.
Antonio, içimde her birini öldürmek isteyen bir yanım var. Антонио, часть меня желает убить их всех до последнего.
Aman Tanrım, dört bir yanım aptallarla çevrili. Нет мой! Боже, меня окружают идиоты.
İçten içe, saçma sapan düşünen bir yanım hâlâ Robin'le olabileceğimi mi düşünüyor? Неужели в глубине души я все еще думаю, что Робин будет моей?
Beni sorsan dört bir yanım hizmetçi, yiyecek ve içki kaynıyor. И на меня глянь: вокруг служанки, еда, выпивка.
Benim de gizli bir yanım var. У меня тоже есть тайная часть.
Doğal bir yanım var. Это все от природы.
Bir yanım ona inanıyor. Я почти поверил ему.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Ve eşim, benim iyi yanım, bir Bebek gibi uyudu. А мой муж, моя лучшая половина, спал как младенец.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Onun yeri burası, benim yanım. Ее место здесь, со мной.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Aslında, bu yanım daha fotojeniktir. Вообще-то, это моя лучшая сторона.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Ama benim bir başka yanım daha var. Но во мне есть и другая сторона.
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Ama diğer yanım, kendim için istemiyor. Но другая часть хочет остаться ради меня.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu. Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Etik benim güçlü yanım değildir. Мораль не моя сильная сторона.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.