Sentence examples of "birine göre" in Turkish

<>
Sağlıksız bir takıntısı olan birine göre de iyi bir arkadaşsın. И ты хороший друг тому, на ком ты помешан.
Üzengiler bu adamdan çok daha kısa birine göre ayarlanmış. И стремена на слишком короткой для этого человека высоте.
Bu kadar zeki birine göre kafanı hiç çalıştırmıyorsun Sidney. Для такого интеллектуала ты слишком туго соображаешь, Сидни.
Bu kadar muhteşem birine göre langırtta çok kötüsün. Для настоящего парня ты плохо играешь в футбол.
yaşındaki birine göre olağanüstü görünüyor. Он неплохо выглядит для летнего.
Acemi birine göre fena değil. Эй, неплохо для начинающей.
Sesin ölü birine göre kırılgan geldi. Для мертвеца голос у тебя бодрый.
Bu dünyada yaşayan birine göre, acayip şekilde safsın. Для человека, умудрённого опытом, ты поразительно наивен.
Hemşire tarafından, masaj yapılan birine göre, - çok fazla soru soruyorsun. Знаешь, для парня которого натирает медсестра, ты задаешь слишком много вопросов.
Dünyalı gibi giyinmiş adamın birine göre. Сказал человек, одетый как землянин.
Şoför koltuğu, en az benim boylarda birine göre ayarlanmış. А сиденье водителя - как раз для человека моего роста.
Pegasus bu protokolleri uygulamaya sokmuştu. Bu protokollerden birine göre fıtık ameliyatlarında aptal Varner tekniğini kullanmam gerekiyor. Пегас составил протоколы операций, согласно которому, я должна удалять грыжу используя их дурацкую технику.
Elişi standında davul satan birine göre Fazlasıyla güzel bir araba. Дорогая машинка для парня, продающего барабаны на самодельном прилавке.
Askerliğini Kandahar'da yapmış birine göre hiç fena değil. Неплохо для парня, который служил в Кандагаре.
Şerif olduğunu iddia eden birine göre öyle çok da misafirperver biri değildi. Для парня, играющего в шерифа, он был не особо приветлив.
Bu kadar çok şey bilen birine göre, çok da zeki değilsin. Для человека, который так много знает, ты не особо смышлёный.
Yetkililerin açıklamalarına göre, güneş çarpması ve susuzluktan etkilenen sıcak hava dalgasının mağdurlarının çoğu inşaat işçileri, yaşlılar ve evsizler. По словам властей, большинством жертв стали строители, пожилые или бездомные люди, получившие солнечный удар или пострадавшие от обезвоживания.
O, kendi Facebook sayfası gibi yerlerde mevcut sosyal ve politik durumlara ait analizlerini yazan bir sanatçıydı, fakat amacı yasayı çiğnemek veya birine hakaret etmek değildi. " Он деятель искусства, проводивший анализ социальной и политической ситуации в стране на своей странице в Facebook, но он не намеревался нарушить закон или обидеть кого - либо ".
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, bu güne dek Ebola, Batı Afrika'daki ülkede 52 kişinin ölümüne sebep oldu. Согласно данным ВОЗ, на данный момент в стране на Западе Африки лихорадка унесла жизни человек.
Bu aşılardan ailene veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım. Расскажешь про это родителям, кому угодно, и я позволю тебе умереть медленной и мучительной смертью.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.