Sentence examples of "birlikleri" in Turkish

<>
Britanya birlikleri, 1936 yılında birliklerin ülkeden Süveyş Kanalı bölgesi dışında çekilmesini sağlayan Britanya-Mısır Antlaşması'na kadar ülkede kaldı. Британские войска присутствовали в Египте до подписания англо-египетского договора 1936 года.
Böyle tabancalar, generallere iç savaştan sonra birlikleri tarafından verilirmiş. Такие револьверы дарили генералам их солдаты в конце Гражданской войны.
Çıkarma yapan Türk birlikleri Girne'ye doğru güvenli bölge derinliğini artırarak sahilin 8 km doğusuna doğru harekete geçtiler. Целью турецких войск был город-порт Кирения, примерно в 8 км к востоку от Пентемили.
Deniz piyadeleri nizami ordu birlikleri olarak kuruldukları için, rütbeleri ordu karşılıklarını izler. Так как отряды морской пехоты были организованы на основе регулярных армейских частей, то их организация соответствовала армейской.
Napier'in birlikleri 1868 başlarında Kızıldeniz'de Annesley Körfezi'ne ulaştı. Войска Нейпира прибыли в залив Аннесли (залив Зула) Красного моря в начале 1868 года.
İsyancı Gerontius'la karşılaşan birlikleri, Vienne'de yenilgiye uğradı (411) ve oğlu Constans esir düştü, bir süre sonra da idam edildi. его армия, которая вела боевые действия против Геронтия, потерпела поражение при Виенне в 411 году, после чего его сын Констант ІІ был схвачен и казнён.
Anıt, şehirlerindeki birlikleri kaçırmayacağına karar verilen bir grup insanı tasvir eder; Монумент изображает группу людей, полных решимости не пропустить войска в свой город;
408 yılı yazında, İtalyadaki Roma birlikleri Constantinus'a karşı yapılacak bir karşı-saldırı için bir araya geldiler ancak Constantinus'un başka planları vardı. Летом 408 года, когда римские войска были собраны в Италии для подготовки к контратаке узурпатора, у Константина были иные замыслы.
İsrail birlikleri etkili biçimde ilerleyerek doğu Kudüs'te anahtar pozisyonları ele geçirdiler. Израильские войска перемещались, чтобы занять ключевые позиции в Восточном Иерусалиме.
Bununla birlikte, 917'de Lykandos birlikleri, Bulgaristan'a karşı yapılan ve Achelous Muharebesi ile sonuçlanan felaket sefere katıldı. В 917 году войска из Ликанда принимали участие в катастрофической кампании против Болгарии, которая окончилась после поражения византийцев в битве при Ахелое.
Şehrin düşmesinden 12 saat sonra diktatör Batista Küba'dan kaçmış ve Fidel Castro birlikleri tüm ülkede kesin zafer kazanmıştır. через 12 часов после взятия города Батиста бежал с Кубы, и войска Фиделя Кастро одержали окончательную победу.
Bu antlaşmanın şartları uyarınca, Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın Suriye'yi bırakması istendi ve Paşa bunu kabul etmedi. 10 Eylül 1840'ta Osmanlı ve Britanya birlikleri Lübnan sahillerine asker çıkarttı. В рамках этого договора, Мухаммеда Али попросили покинуть Сирию, но в связи с отказом последнего, Османские и британские войска высадились на побережье Ливана 10 сентября 1840 года.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.