Sentence examples of "bize" in Turkish

<>
Portalları açtı ve bir şekilde dünya bize yeni bir şans verdi. Она открыла порталы и тем самым заново раскрыла перед нами мир.
Salinger, bize geldi ona yardim etmek istedim. Селинджер пришел к нам, он хотел помочь.
Tam sıra bize geldi ve sen burada bile değilsin. Теперь наш черёд, а тебя даже рядом нет.
Yeni pusula ile beraber, bize bir sonraki adımın bu yönde olduğunu gösteriyor. Согласно новому компасу, именно на это направление он хочет обратить наше внимание.
Bu dedektifin ani ölümü, onu bize... Внезапная смерть частного детектива может заставить его...
Başkan Yardımcısıyla bu işi kolaylaştırabilirsin. Eğer sınır güvenliğine kemik atarsan, bu bize bir şeyler kazandırabilir. Вы могли бы все упростить для вице-президента, если бы закинули несколько морковок ради безопасности границы.
Yani şöyle ki, John bize bugün uğrarsak sorun olmaz demişti. Видите ли, Джон сказал, что мы можем заехать сегодня.
Jennifer Hailey artık bize sorun olmayacak. Дженнифер Хейли больше не наша проблема.
Bir arkadaşı bulmamız için bize yardım edeceğinizi umuyorduk. Мы надеялись вы поможете найти нам нашего друга.
Bu da demek oluyor ki patron bize asla bu lanet serumu kanlarımızdan çıkaracak antidotu vermez. Босс никогда не даст нам антидот, чтоб вывести эту поганую сыворотку из нашей крови.
Onlar, bir tür olarak bize ne oldugunu bilmek istemiyorlar. Они не хотят знать, что происходит с нашим видом.
Ama Ian bize acının nasıl olumlu bir şeye dönüştürüleceğini gösterdi. Но Иэн научил нас перенаправлять нашу боль в позитивное русло.
Bunu bize yapanın tam olarak kim olduğunu biliyoruz. Мы точно знаем кто сделал это с нами.
Bizim eve gelip de bize sakız veren Eddie Marconi mi? Эдди Маркони, который заходил к нам и угощал жевачкой?
Belki dünyaya gelmek bize verilen ikinci bir şanstır. Может, Земля - это наш второй шанс.
Bu zamanlarda bu çeşit büyüler bize uygun değil. Такая магия не слишком уместна в наше время.
Bizden kıdemli dublörler bize işimizi göstererek öğretseler de bize ne para ne de saygınlık verebilirler. Наставник может лишь передать нам своё мастерство, но не может обеспечить деньгами и почётом.
Ve sen de bize ne olacağı için endişelendin. И ты волнуешься, что будет с нами.
Freddie Thorne'u bize teslim et, yoksa kardeşini suç ortağı olarak tutuklarız. Приведите к нам Фредди Торна или мы привлечем вашу сестру как сообщницу.
Ama senin başarısızlığın bize bir şey öğretti. Но наш провал научил нас одной вещи.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.