Sentence examples of "bizzat" in Turkish with translation "лично"

<>
Ajan Evans, size bizzat teşekkür etmek istedim. Агент Эванс, я хотел лично поблагодарить вас.
Başbakan sana bizzat teşekkür etmek istedi Albay Casey. Премьер хотел отблагодарить Вас лично, полковник Кейси.
Ama, şuanda, bizzat burada olunca, anlarsın ya... Но когда вот здесь, сейчас, лично, знаете...
Hizmet ve fedakarlığınız için size bizzat teşekkürlerimi sunarım, Kaptan Lacey. Я хочу лично поблагодарить вас за самоотверженную службу, капитан Лейси.
587 baharında Filippikos tekrar hastalandı ve bizzat seferi yürütemedi. Весной 587 года Филиппик опять заболел, из-за чего был неспособен продолжать кампанию лично.
Kont Dooku cesaretinden ötürü seni bizzat ödüllendirmek istiyor. Граф Дуку лично намеревается наградить тебя за отвагу.
Sam'in mezara girdiğini göremeden ölmen için bu konuyla bizzat ben ilgileneceğim. Я лично прослежу, чтобы ты не дожил до похорон Сэма.
Ve sonrasında çiçeklere bakmaya bizzat kendim geleceğim. А затем я приду заценить цветочки лично.
Senin bizzat ödemeni gerektiren değil. Тебе лично платить не придется.
Tapınağın çevresindeki devriyelerimi iki katına çıkaracağım ve kutlamaya bizzat iştirak edeceğim. Я удвою число патрулей вокруг храма, и посещу празднование лично.
Gökyüzü Kralını bizzat tanıyorum, böyle çocukça kanunları o koymamıştır. Я лично знаю Нефритового Императора. Он не устанавливал таких законов.
Pasifik Eyaletleri'ndeki vatandaşlarımızı bizzat selamlamanın da zamanı gelmişti. И пришло время поприветствовать наши субъекты в Тихоокеанских Штатах лично.
Van Horn, bizzat Jimmy'yi madene gönderiyor. Ван Хорн лично посылает Джимми в шахту.
Tüm aşıklar resmi erkek arkadaş statüsüne düşünülmeden önce benimle tanışmalı ve yine bizzat benim tarafımdan gözlerinin korkutulması gerek. Все поклонники должны быть встречены и запуганы мною лично, прежде чем смогут претендовать на звание официального парня.
Karşılığında, size ünvan, toprak ve bizzat getirdiğim bu bir sandık dolusu altını ihsan ediyor. Взамен он даст вам титул, поместье и сундук золота, который я привезла вам лично.
Ona bir şey anlatırsan bizzat gidip şehirdeki en uzun binayı bulurum ve çatısından kuğu dalışı yaparım. Если расскажешь, я лично найду самое высокое здание в городе и нырну с него рыбкой.
Yerel istasyon şefimiz Ajan Navarro, saklandığını düşündüğümüz yere yapılacak baskına bizzat liderlik ediyor. Наш местный глава отдела, агент Наварро, лично руководит операцией по её поимке.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.