Sentence examples of "boş" in Turkish

<>
Hey Vincent, bu su sebili ne zamandandır boş? Слушай, Винсент, а давно этот кулер пустой?
Ortalıkta bomboş duran bir gitar ve boş stüdyoyu görünce dayanamadım. Я увидел пустую студию и гитару, и просто захотелось...
Evet, onun titiz programının senin sınırsız boş zamanını nasıl çiğnedini görebiliyorum. Biliyor musun? Оу, да я вижу как его плотный график растаптывает твое безгранично свободное время.
Danny, şu kutuyu bir açıp herkese kutunun tamamen boş olduğunu gösterebilir misin? Дэнни, открой пожалуйста этот ящик и покажи всем что он абсолютно пуст.
Bu kelimeleri sen söylesen bile kulağa boş geliyor. Даже когда ты говоришь так слова кажутся пустыми.
Sadece boş dizinler var ama ağımız artık resmen yayında. Там пустая директория, но официально наша сеть действует.
O zamandan beri neden boş olduğunu da açıklar. Это объясняет почему оно с тех пор пустует.
Ülkedeki tesislerde şu anda boş yatak yok. В государственном учреждении сейчас нет свободных мест.
Bunu boş verelim ve devam edelim. Забудем об этом и пойдём дальше.
Buraya ilk geldiğimizde, bize bu depoların boş olduğunu söylemişlerdi. Раньше мне говорили, что на этих складах ничего нет.
Ama boş verelim. Yakınlarda bir dere var. Но ничего, здесь есть течение рядом.
Boş tehditlerle arayan başka bir moron daha. Просто еще один придурок с пустыми угрозами.
Ablacığım, şikayet etmek istemem ama bu seferki boş. Сестрёнка, не хочу жаловаться, но тут пусто.
Dinleyin kimse boş bir restoranda yemek yemek istemez, değil mi? Ребята.. Никто не хочет есть в пустом ресторане, да?
Bina sahibi birilerinin koruma demirlerini söktüğünü söyledi. Kahve dükkanının üstündeki boş bir dairede hem de. Владелец здания сказал, что кто-то выкрутил удерживающие шурупы в пустующей комнате прямо над кофейней.
Gri gökyüzü, dondurucu yağmur, boş fabrikalar. Серое небо, промозглый дождь, пустые заводы.
Bu kompartımanın boş ve kilitli olması gerekiyordu. Этот вагон должен быть пустым и закрытым.
Bu yüzden, cerrahiye bisiklet mesafesindeki bir kadın terapistin ilk boş öğle saati randevusunu bulması yeterli oldu. И ему нужно было лишь найти первую свободную обеденную встречу с женщиной-психологом недалеко от места твоей работы.
Şey, buralardan geçiyordum ve bu akşam boş musun merak ettim? Я тут был рядом и подумал, вдруг вы свободны вечером.
Salı günü saat'te boş olmak kadar başarıyı belli eden bir şey yok. Ого, нет ничего лучше чем быть свободным во вторник в часа.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.