Sentence examples of "burada oturup" in Turkish

<>
Ben sadece burada oturup seni beklerim. Я только сижу и жду тебя.
Elma koparılacak kadar olgunlaşmış durumda ve biz burada oturup hiç bir şey yapmayacak mıyız? Яблоко поспело, пора его сорвать, а мы просто сидим тут без дела?
Sadece, Phyllis neredeyse bütün bir bahçe dolusu çiçek alırken ben bütün gün burada oturup çiçeklerini ona taşıdım. Да нет. Просто я сидела тут весь день, в то время как Филлис получила целый цветущий сад.
Adam Red Panda yalanını yutmadı ve ben de burada oturup kafama kurşun yemeyi beklemeyeceğim. В Красную Панду он тоже не поверил, я не дожидаться пули в голову.
Burada oturup ağlarınızı örüyor ve bütün dünyanın çevrenizde döndüğünü sanıyorsunuz. И этот ответ "нет". Нет. Черт возьми.
Hayır, hadi ama burada oturup ölümü bekleyemeyiz. Мы не можем просто сидеть и ждать смерти.
Burada oturup her kullanıcının talepleri ile ilgilenemem ben. Я не в состоянии удовлетворять запросы каждого пользователя!
Açıkçası burada oturup ölümü bekleyemeyiz, öyle değil mi? По правде, нельзя сиднем сидеть и смерти ждать.
Burada oturup bunu seyredecek değilim! Почему я должен это смотреть?
Bir kız hayatı için çırpınırken biz neden burada oturup Çin yemeği yiyoruz? Почему мы поглощаем китайскую еду, когда она борется за свою жизнь?
Burada oturup, bu aleti.... kurcalayarak çok zaman.... geçirdim. Я провел столько времени, сидя здесь, регулируя все это.
Burada oturup imha edilmeyi bekleyecek değilim. Я не собираюсь покорно ждать смерти.
Burada oturup adamın bizi öldürmesini beklemekten sıkıldım. Я устал ждать, когда нас убьют.
Biz de harem ağaları gibi burada oturup izleyecek miyiz yani? Мы должны просто сидеть тут как парочка евнухов и смотреть?
O dönene kadar burada oturup bekleyecek miyim? И я должен просто ждать его возвращения?
Bu yüzden bu gece seninle burada oturup olan her şey hakkında dürüst davranalım dedik. Поэтому мы решили встретиться сегодня с вами и откровенно обсудить все, что происходит.
Yani işimi yapmak yerine burada oturup, çocuk belediye başkanları için oyları mı saymalıyım? То есть вместо работы, мне сидеть тут и считать бюллетени в пользу пацана-мэра?
Bir gün burada oturup, onların bütün hayatlarını yaşamasını izleyebilirsin. Можно за день увидеть, как они проживают целые жизни.
Biz burada oturup beklerken bırakalım bu şapşal hırsızlığı yapsın. Мы можем расслабиться, а этот дурачок все сворует.
Herhangi bir şey, bütün gün burada oturup Kate hakkında ağlamandan daha iyidir. В любом случае это лучше, чем сидеть здесь и плакать о Кейт.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.