Sentence examples of "dünya çapında bir" in Turkish

<>
Dünya çapında bir yarış süpürgesi. Это гоночная метла мирового уровня.
Heineken'i dünya çapında bir marka yaptım. Я сделал Хайнекен брендом мирового класса.
Kyoto, Japonya'da küresel ısınma için dünya Çapında bir konferans yapılacaktır. В Киото, в Японии, состоится конференция по глобальному потеплению!
Dünya çapında bir cerrahsın, Ellen. Ты хирург мирового класса, Эллен.
Bu dünya çapında bir olaya dönüşür. Это может стать началом глобального явления.
Dünya çapında bir patent taraması yaptı. Он искал патенты по всему миру.
Katıksız bir spekülasyon üzerine kurulu, dünya çapında bir medya masalını kullanamam. Я не могу раскрутить на весь мир историю, основанную на предположениях.
Bunlar dünya çapında bir hırsızın elleri. Это - руки вора мирового уровня.
Dünya çapında bir kafa yapıyor. Мировой класс, голова улетает.
O dünya çapında bir sanatkar. Он - композитор мирового класса!
"Lovefool" özellikle ABD ve albümün sadece 3 haftada platin plak seviyesine ulaştığı Japonya'da olmak üzere dünya çapında bir hit olur. Песня "Lovefool" становится мировым хитом, особенно в США и Японии, где альбом становится платиновым всего за 3 недели.
Albümün ikinci teklisi, "Come Undone" dünya çapında bir ilk on hiti oldu. Второй сингл из альбома, "Come Undone", стал хитом во всем мире, который входил в десятку лучших песен.
Ve şehir çapında bir panik yaşanmasını istemiyorum. И я не собираюсь создавать общегородскую панику.
Dünya çapında canlı olarak yayınlanıyor. Трансляция пройдет по всему миру.
Biz Tardis'e atlayıp, gezegen çapında bir tarama başlatacağım, sonra birlikte şarkı söyleriz. Возвращаемся в ТАРДИС, я сделаю полную диагностику планеты, а потом споём песенку.
Dünya çapında deniz seviyesi yükselmeye başladı. Уровень воды в морях стал повышаться.
Sayın Başkan km çapında bir asteroit dinozorları yok etti. Господин президент, астероид радиусом км уничтожил всех динозавров.
Kitabının dünya çapında müzikali mi? Мировой мюзикл по твоей книге?
sokak çapında bir bölgedeki tüm trafik kameraları birden bozuldu. Все камеры в радиусе кварталов отключились, мы ослепли.
Bu makine demokrasiyi dünya çapında mümkün hale getirdi. Это устройство сделало демократию возможной во всем мире.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.