Sentence examples of "daha basit" in Turkish

<>
Açık konuşmak gerekirse, Molesley, nikahtan sonra daha basit yaşamak istiyorum. Если честно, Мозли, я хотел бы жить попроще после свадьбы.
Diğeri iki kat daha basit. Другой в два раза проще.
Kardeşinle, her şey daha basit. С твоим братом всё куда легче.
Nükleer silahları satın almanın daha basit yöntemleri vardır. Есть гораздо боле легкие пути покупки ядерного оружия.
Belki bunu daha basit bir yolla halledebiliriz. Может есть более простой способ сделать это.
Pekala, daha basit bir şey, çoklu kişilik bozukluğu? Как насчёт чего-то более простого и модного -- раздвоения личности?
Senin için bir sığınak hazırladılar daha basit, daha az karmaşık bir dünya. Они создали для тебя убежище, где жизнь полегче и не так запутана.
Benim yöntemim daha basit. Мой способ куда проще.
Kelly, bu göründüğünden daha basit bir olay. Келли, все гораздо проще, чем кажется.
Daha basit nedenler için de cinayetler işlenmiştir. Убийства совершали по поводам куда как меньшим.
Pekâlâ. Daha basit şeylerle başlayalım. Давай начнём с простых вещей.
Eğer polisler burayı istila ederse, bizim için kontrol etmesi daha basit olur. Если военная полиция вторгнется сюда, то нам будет проще здесь все контролировать.
Biraz daha basit bir şeyle başlamak istemediğinden emin misin? Уверена, что не хочешь начать с чего-нибудь попроще?
Dinle, bakalım daha basit bir açıklama var mı? Слушай, давай подумаем, вдруг есть простое объяснение.
Yüzlerce örnek toplayıcı kurdu Viking mikrobiyoloji deneylerinde kullanılanların daha basit türevleri. Он расставил сотни маленьких коллекторов, упрощенные версии микробиологических экспериментов Викинга.
'den beri Cibuti'de askeri birlik bulunduran Amerika ,'te ülkedeki askeri yerleşim kontratını yıllığı milyon dolara on yıl için daha yeniledi. США поддерживает свое военное присутствие с года, а в году они продлили аренду на содержание военного контингента еще на лет, платя миллионов долларов каждый год.
Evlerde, sokaklarda, hastanelerde, süpermarketlerde, restoranlarda, dükkanlarda, otellerde, her yerde çiçek basit bir mesaj ile sergileniyor: "Hatırlıyorum ve Talep Ediyorum." Везде: на улицах и на домах, в больницах, супермаркетах, ресторанах, магазинах и гостиницах - вывешены фиолетовые цветы с простым посланием: "Я помню и требую".
Nezaketiniz efendim, canımı ayrımcılığınızdan daha çok acıtıyor. Ваша вежливость, сэр, убивает меня больше, чем ваша дискриминация.
Basit makyaj, yüksek yaka. Простой макияж, неглубокий вырез.
Daha fazla fotoğraf için Tatsuya Tanaka'nın Instagram sayfasını inceleyin. Зайдите в Instagram Танаки, чтобы найти еще больше фотографий.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.