Sentence examples of "daha zeki" in Turkish

<>
Seni yedi kat daha zeki yapabilecek bir hap. Таблетка может сделать вас в семь раз умнее.
Umarım senden daha zeki olur. Надеюсь, он умнее тебя.
Herkesten daha zeki olmak. Быть гораздо умнее всех.
Zayıf da olsa hâlâ sizden daha zeki. Даже если слаб, он умнее вас.
Aslında olduğundan daha zeki olduğunu düşünmesine izin mi vereceğiz? Пусть думает, что он лучше, чем есть?
Erik'in vefatından sonraki aylarda, daha güçlü, daha zeki ve kesinlikle daha cesur oldunuz. Спустя несколько месяцев после смерти Эрика вы стали сильнее и мудрее, и определённо смелее.
Bir gün, senden genç ve daha zeki birinin ortaya çıkabileceğini hep biliyordun. Понятно же, что рано или поздно появится кто-то моложе и умнее тебя.
Her şeyi kendi planlayan, herkesten daha zeki olduğunu düşünen bir adam lazım. Тот, кто все это спланирует, окажется умнее, чем все остальные.
O hepimizin toplamından daha zeki. Он умнее всех на вместе.
Uykusunda ölmüştü, Hiç kimse hizmetçiden daha zeki değildi.. Он умер во сне, и концы в воду.
Kahretsin, yarağım benden daha zeki. Блин, мой член умнее меня.
Benden çok daha zeki bir sey yaptigim için onun evrimini nasil tahmin edebilirdim ki? Построив что-то значительно превосходящее меня по разуму, как я могу предвидеть ее эволюцию?
Şu aynasız Toschi iyi adam ama ben daha zeki ve iyiyim. Этот свинья Тоски молодец, но я умнее и лучше него.
Bizden çok daha zeki olduğunu sanıyor. Она думает, что самая умная.
Aylardır beni fark etmeni bekliyorum benim ondan daha iyi, daha seksi, daha zeki olduğumu fark etmeni. Я месяцами ждала, чтобы ты меня заметил. Заметил, что я лучше, сексуальнее, умнее нее.
Hayır. Açıkça ikimizden daha zeki olduğu ortada. Он безгранично умнее нас обоих вместе взятых.
Gerçi hemen altımızda benden çok daha zeki bir balık olduğunu bilecek kadar hüküm sahibiyim. Но я хорошо понимаю, что под водой находится рыба, гораздо умнее меня.
O senden daha zeki ihtiyar. Он умнее тебя, старик.
Bundan daha zeki görünüyorsun Nicole. Ты выглядишь умнее, Николь.
Bize makineli tüfekten daha zeki ve şeytandan korkmayan bir adam lazım. Человек, который способен улыбаться перед лицом пулемета и испугать его.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.