Sentence examples of "dair söylentiler" in Turkish

<>
Başkan Oh'nun muhalefet partisinin haber ajansını desteklediğine dair söylentiler var. Ходят слухи, что президент О финансирует агентство партии оппозиции.
Avrupa'da, insan ticareti halkası yönettiğine dair söylentiler var. По слухам, заправляет нелегальной транспортировкой людей в европе.
Ama Olivares'in size saygı duymaya başladığına dair söylentiler var. Ходят слухи, что граф Оливарес к вам благосклонен.
Yerel bir kahraman olduğuna dair söylentiler var. Ходят слухи, что ты местная героиня.
Tanya'nın onu sevmediğine dair söylentiler vardı ama Miron bununla ilgili hiç bir şey söylemedi. Ходили слухи, что Таня не любила его, только об этом Мирон молчал.
Ama senin bir psikiyatr olduğuna dair söylentiler var. Но ведь вы, по слухам, психиатр.
Hatta buralarda hayaletlerin dolaştığına dair söylentiler duydum. Поговаривают даже, что здесь видели призраков...
Pazzi'lerin kazanacağına dair söylentiler var. Ходят слухи, что Пацци одержали победу.
Bölgede, sözde "Yanan Adam" a dair doğruluğu kanıtlanmamış bir sürü ihbar bulunuyor. Было несколько рапортов о том, что в зоне нападений видели так называемого Пылающего Человека.
Çok çılgın söylentiler dolaşıyor. Вокруг бродят ужасные слухи.
İnsan hatası olduğuna dair herhangi bir şey? А ошибку вследствие человеческого фактора? Нет.
Ağlama sesini duymuş muydu? Kızım gülünç söylentiler yayacak biri değildi. Моя дочь не относилась к тем, кто распространяет смешные слухи.
"Yaşamaya devam etmeye" dair bir vasiyet indirmiş olabilir mi? Есть вероятность, что он мог загрузить такое завещание из сети?
Sadece söylentiler ve dedikodular. Только слухи и предположения.
Bu da günümüzde Mars'ta sıvı hâlde su bulunmadığıdır. Ancak geçmişte orada su bulunduğuna dair neredeyse kesin kanıtlar var. сегодня на этой планете нет жидкой воды, но есть доказательства того, что в прошлом она была.
Şeyle ilgili söylentiler vardı... Были слухи, что...
Aslında Michael'in orada ne yapması gerektiğine dair en ufak bir fikri yoktu. Вообще-то Майкл не имел понятия о том, что он будет делать.
O söylentiler çok abartılıydı. Эти слухи сильно преувеличены.
ölüm, binlerce radyasyon maruziyeti gerçekleşti fakat geride hacklenmeye dair hiçbir iz bulunmadı. человек погибло, тысячи подверглись облучению, но они не нашли доказательств взлома.
Kimse bir şey bilmiyor, bir anlamı yok durmadan söylentiler yayılıyor. Никто ни черта не знает, а поэтому бессмысленно распространять слухи.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.