Sentence examples of "dans ettiğimde" in Turkish

<>
En azından onlar bana öyle söylüyor. Melek kostümümü giyip onlar için dans ettiğimde. По крайней мере, так говорят, когда я танцую в костюме ангела.
Kırgız "Dans Eden 'Kelin" Erken Evlilik ile Taşra Gelinlerinin Haşin Hayat Şartlarına Dikkat Çekmekte Киргизская "танцующая келинка" протестует против ранних браков, привлекая внимание к трудной жизни сельских невест
Ama, sende bilirsinki en son kontrol ettiğimde, Delta'lar bile görünmez değildi. Но знаешь, насколько мне известно, даже Дельты не могут стать невидимыми.
Bir stüdyo açıp genç kızlara dans etmesini öğretti. Она открыла студию и учила маленьких девочек танцевать.
Son kontrol ettiğimde, yangın çıkarmak şeytanın işiydi. Насколько мне известно, огонь - оружие дьявола.
Davetiyeler, masa planlaması, renk uyumu, dans dersleri. Приглашения, расстановка столов, цветовая гамма, уроки танцев.
White Haven okulunu, kızlarında futbol oynamalarına izin vermeleri için dava ettiğimde bile. Даже когда я предъявила школе иск, чтобы девочкам разрешили играть в футбол.
Mikhail Gorbachev'un o kadar iyi dans ettiğini kim bilebilirdi? Кто знал, что Михаил Горбачев так классно танцует?
Oh! Break dans yapıyor harika! Она танцует брейк, это круто.
En son ne zaman dans etmiştin Ebenezer? Как давно ты не танцевал, Эбенизер?
Birden dans etmeye başlamıştık. "мы начали танцевать.
Dans etmeyi hemen öğrenmeliyim. Должен научиться танцевать сейчас.
Kanepe dans etmeye başladı ve bana saldırdı! Диван начал танцевать и напал на меня!
Pat, bu dans yarışması nasıl oluyor? Пэт, как устроены такие танцевальные соревнования?
Yok, dans etmeyi severim ama moralim çok bozuk. Нет, я люблю танцевать, но сейчас расстроена.
Onunla sabaha kadar dans ettim. Мы танцевали до самого утра.
Beni hala bazen kar altında dans ederken görebilirsin. Иногда все ещё можно увидеть как я танцую...
Çok güzel giyiniyor, çok güzel dans ediyor. Ну, он великолепно одевается, великолепно танцует.
Yani, yaşlı bir hanım break dans yapıyordu. То есть, это старушка, танцующая брейк.
Dışarıda, altında dans edebileceğimiz güzel bir ağaç var. Там снаружи красивый парк, где мы можем потанцевать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.