Sentence examples of "dans ettiğini" in Turkish

<>
Mikhail Gorbachev'un o kadar iyi dans ettiğini kim bilebilirdi? Кто знал, что Михаил Горбачев так классно танцует?
Kırgız "Dans Eden 'Kelin" Erken Evlilik ile Taşra Gelinlerinin Haşin Hayat Şartlarına Dikkat Çekmekte Киргизская "танцующая келинка" протестует против ранних браков, привлекая внимание к трудной жизни сельских невест
Daniels basketbolun kırsal halkın hemen hemen tümü tarafından basketbol oynanmasına hayret ettiğini söyledi: Дэниелс сказал, что он был поражён, увидев, что в баскетбол играют почти все в сельских общинах:
Bir stüdyo açıp genç kızlara dans etmesini öğretti. Она открыла студию и учила маленьких девочек танцевать.
Onu buradan götürseniz iyi olur ve Geena'ya uzaklaştırma emrini ihlal ettiğini de söyleyin. В-вам лучше пойди туда и сказать Джине что она собирается нарушить судебный запрет.
Davetiyeler, masa planlaması, renk uyumu, dans dersleri. Приглашения, расстановка столов, цветовая гамма, уроки танцев.
Lalo onu takip ettiğini çoktan bana söyledi, tamam mı? Лало сказал мне, что ты наводил справки о ней.
Oh! Break dans yapıyor harika! Она танцует брейк, это круто.
Onlara, bana tecavüz ettiğini itiraf ettiğini söyledi. Сказала, что ты сознался в моём изнасиловании.
En son ne zaman dans etmiştin Ebenezer? Как давно ты не танцевал, Эбенизер?
Bay Murray, onu terk ettiğini iddia ediyor. М-р Мюррей утверждает, что вы его бросили.
Birden dans etmeye başlamıştık. "мы начали танцевать.
Bir tehlike arz ettiğini düşünmüyorum. Не думаю что она опасна.
Dans etmeyi hemen öğrenmeliyim. Должен научиться танцевать сейчас.
Ne yani, hak ettiğini düşünmüyor musun? Не думаешь, что она это заслуживает?
Kanepe dans etmeye başladı ve bana saldırdı! Диван начал танцевать и напал на меня!
Ben de bir kurabiye hak ettiğini düşündüm. Я решила, что ты заслужил печеньку.
Pat, bu dans yarışması nasıl oluyor? Пэт, как устроены такие танцевальные соревнования?
Ben sadece daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum. Я думаю, что ты достойна лучшего.
Yok, dans etmeyi severim ama moralim çok bozuk. Нет, я люблю танцевать, но сейчас расстроена.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.