Sentence examples of "dar görüşlü davranıyorsun" in Turkish

<>
"Yüksek sesle konuştuğumuz için mi, yoksa dar görüşlü insanlar olmadığımız için mi bilmiyorum. Otobüsteyken, bir jinekologla yüksek sesle konuşabiliriz.... Arjantinliler psikanalize tabi olurlar, birinin partnerinin hayatıyla ilgili analiz yapıyor olduğunu duymak yaygındır." Можем в автобусе в полный голос обсуждать свои проблемы с гинекологом.... Аргентинцы часто обращаются к психоаналитикам, так что можно часто услышать кого - нибудь, анализирующего жизнь своего партнера ".
Oysa yeni Louis dar görüşlü değil ve kim kimi aradı diye düşünüp sinirlenecek biri de değil. Новый Луис не мелочный, и он однозначно не расстраивается из-за того, кто кому звонил.
Ama fazla dar görüşlü olmamalıyız değil mi? Но ведь нам не стоит себя обманывать?
Louis, Jessica'nın artık dar görüşlü davranmayı bırakmanla ilgili söylediklerini duymadın mı? Луис, ты разве не слышал, что Джессика сказала о мелочности?
Dar görüşlü milliyetçiler gibi değilim, açık görüşlü bir dünya vatandaşıyım ne de olsa! Я гражданин мира с широкими взглядами, а не один из ваших жалких нациков.
Salaklar, aptallar, nankör dar görüşlü orospu çocukları. Идиоты, придурки, неблагодарные, близорукие сукины дети.
G.İ. kardeşliği, sizin dar görüşlü hizipçiliğinizin ötesinde. Братство телекоммуникаций выше вашего жалкого разделения на стороны.
Dar sokaklar eski evlerle dizili, birkaç blok ötedeki şık ve pırıl pırıl şehir manzarasına keskin bir zıtlık sağlıyor. Узкие улочки застроены старыми домами, сглаживающими резкий контраст с блестящими городскими пейзажами, расположенными всего в нескольких зданиях отсюда.
Niye bu kadar nazik davranıyorsun? С чего ты такая милая?
Tek istediğimiz, açık görüşlü olman. Мы лишь просим тебя раскрыть разум.
Arkadaşına yardım edecekken gidip dar bir sıfır kol giymiş çıtır hatunu seçiyorsun demek. Ты мог помочь другу, а вместо этого выбираешь красотку в обтягивающей майке.
Ona neden bu kadar anlayışlı davranıyorsun? Почему ты с ним такая добрая?
Efendim, kanal manevra yapmak için çok dar. Сэр, канал слишком узкий, чтобы разворачиваться.
Bin yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun. Ты ведешь себя как столетний ребенок.
Bu dar kot pantolonu ödünç verdiğin için sağ ol, Flint. Эй, спасибо тебе, за одолженные узкие джинсы, Флинт.
Mike, niye tuhaf davranıyorsun ki? Майк, о чем ты говоришь?
Ayakkabılar da çok dar. И туфли такие маленькие.
Evet, üç yaşında çocuklar gibi davranıyorsun. Да, ты ведешь себя как трехлетняя.
Dr. Bishop, bu dar kompleksli taşikardi. Доктор Бишоп, это очень узкая тахикардия.
Ama sen bana hep öyle davranıyorsun. Но ты так поступаешь со мной.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.