Sentence examples of "dikkatini" in Turkish

<>
İlk aşama yetkililerin dikkatini Kenny'nin üzerine çekmek üzerineydi. Первая стадия призвана обратить внимание властей на Кенни.
Temel olarak fiziksel bir egzersizle dikkatini dağıtarak sesini serbest bırakmaya dayanıyor. Надо отвлечь себя неким физическим упражнением, дав полную свободу голосу.
Ancak, JYP Entertainment'in bir çalışanının dikkatini çekti ve kısa sürede JYP stajyer oldu. Позже привлекла внимание агентов JYP Entertainment и стала трейни.
Kim en kritik anda baş iblisin dikkatini dağıtıp kafası yumruk atıImasına izin verdi. Кто в нужный момент отвлек демона, позволив тебе ударить его по башке?
Anlaşılan bu kuruntulu psikopat, yaptığı eylemin bir şekilde onların dikkatini çekeceğini düşündü. Судя по всему эта психопатка возомнила, что террактом сможет привлечь их внимание.
Tamam, lafı yayarım ama Al-Saleem'in dikkatini çekecek kadar büyük bir şey olmalı. Это вызовет разговоры но это должно быть большим, чтобы привлечь внимание Аль-Салима.
Ama dikkatini çekmek kolay değil, Lane. Но сложно привлечь твоё внимание, Лейн.
Sırf dikkatini çekebilmek için, üç penise, bir de şarj kablosuna ihtiyacın var. Тебе нужно иметь три члена и кучу кабелей, чтобы просто привлечь её внимание.
Ben dağa hidrolik kırma yaptırırken yerel çevreci grupların dikkatini dağıtmam gerekiyordu. Мне нужно было отвлечь местных защитников природы пока я подрывал гору.
Bu turne sırasında grup Century Media Records'un dikkatini çekmiş ve bu sayede ilk iki albümlerinin Amerika'da da yayınlanmasını sağlamıştır. Во время гастролей Opeth привлекла внимание Century Media Records, с которой они подписали контракт на выпуск двух альбомов, первый из них должен был быть на международном уровне в 1997 году.
Hızını geri kazanman için uğraşırken Farooq'un dikkatini dağıtmak için. Чтобы отвлечь внимание, пока мы возвращаем тебе скорость.
Bu kesinlikle Robert Pattinson dikkatini çekecek. Это несомненно привлечет внимание Роберта Паттинсона.
Chloe yeni reşit oldu. Ve karşısına çıkıp onun dikkatini çeken ilk erkekle evleniyor. Bazılarımız hariç. Хлои голову потеряла, выходит замуж за первого парня, который обратил на неё внимание.
Bu ihtiyacımız olan, oy verenlerin dikkatini çekecek heyecan uyandıran bir şey. Это именно та крупная, заметная вещь, которая привлечёт внимание избирателей.
Bu tüm zamanını, tüm enerjini ve tüm dikkatini alacak. Но это займёт всё твоё время, энергию и внимание.
Sonradan ortaya çıktı ki Joe'nun I. Q. test sonuçları hükümet yetkililerinin dikkatini çekmişti. Оказалось, что результаты IQ теста Джо... привлекли внимание высших чинов правительства.
Anıt Kosova'nın bağımsızlık bildirisini duyuran uluslararası medyanın dikkatini çekmiş ve "The New York Times "'in ön sayfasında belirgin olarak gösterilmiştir. NEWBORN привлёк внимание международных средств массовой информации после провозглашения независимости Косова, в частности, появившись на первой полосе "The New York Times".
Film izleyiciler ve eleştirmenlerin dikkatini çekti ve öğrenci film festivallerine katıldı. Его фильмы привлекали внимание зрителей и критиков, а также принимали участие в студенческих фестивалях.
Cobb Fischer'ın dikkatini rüyanın garipliğine çekiyor ve bilinçaltı da rüya göreni bulmaya çalışıyor. Кобб обращает внимание Фишера на странность сна, заставляя подсознание искать создателя сна.
Bowen ve Bob, ilk olarak Londra'da yayınlanan Islington Tribune adlı gazetenin dikkatini çekmiş ve Eylül 2010'da onların hikâyeleri gazetede yer almıştır. Однажды публичные выступления Джеймса и Боба привлекли внимание газеты Ислингтон Трибьюн (англ. Islington Tribune), которая впервые опубликовала их историю в сентябре 2010 года.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.