Sentence examples of "doğal halinde" in Turkish

<>
Bakla, doğal halinde, genelde turkuaz olmaz, değil mi? Бобы, в их естественном состоянии, обычно не бывают бирюзовыми.
Oysa az doğal kaynağı bulunan bir ülkenin yaşam kaynağı terörizme karşı yapılan savaştır. Однако, страна обладает ограниченными природными ресурсами и черпает свои силы из борьбы с терроризмом, выживая за её счёт.
Gezginler hep hareket halinde. Странники всегда в движении.
Elektrik kesintileri şehir çapındaki doğal rüzgar akımını takip ediyorlar. Перебои в электроэнергии следуют за природным общегородским потоком ветра.
Charles'ın ölümü halinde miras kime kalıyor? Кто наследник в случае смерти Чарльза?
Kar, büyük oranda bölgesel ve bu durumda doğal olarak yağmıyor. Снег плотно сосредоточен, и по этой причине выпадает не естественно.
Bu şekilde kollarıma tek parça halinde dönebilirsin. Тогда вернешься ко мне целым и невредимым.
Ağaçlar bizi kendine doğal olarak çekerler. Любовь к деревьям естественна для нас.
Starina onları hayal kırıklığına uğratmayacak, bu halinde bile. Старина не разочарует их, даже в таком состоянии.
Bu onların doğal içgüdüsü. Это их природный инстинкт.
Prens Maximilian Joseph'e para verip özel danışmanından ihtiyaç halinde çocuğa ileride de yardım etmesini ister. Принц Максимилиан обеспечил Йозефа деньгами и попросил своего советника позаботиться о мальчике в случае нужды.
Bu sadece seçim yapmanın getirdiği doğal panik. Это просто естественная боязнь окончательности сделанного выбора.
Paran var, statün var, doğal gür saçların var, düzgün bir takımın var. У тебя есть деньги, положение, у тебя натуральные густые волосы - вполне неплохо.
Senin flört etmen doğal ama benim değil? Тебе флиртовать нормально, а мне нет?
Askerliğini yaparken doğal olarak korkusuzluğa olan eğilimini açığa çıkarma fırsatı buldu. И именно на службе ее страсть к состязаниям нашла естественное применение.
Bunda her şey doğal, gerçekten organik. Здесь же всё натуральное, настоящая органика.
Resmin aslına benzemesini istiyor doğal olarak ama en önemli isteği, özgün olması ve ciddiyet. Конечно, он требует сходства, но, кроме того, - достоверности, правды!
Bu çok doğal Steven. Это нормально, Стивен.
Doğal olarak, Drew ve Belle çılgına döndüler. Конечно, Дрю и Белл впали в истерику.
Evet, bu durum gittikçe de sıklaşıyor ama doğal tabii. Да, это происходит все чаще, но это естественно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.