Sentence examples of "elde etmek" in Turkish
O güç istedi, elde etmek için de kendi kalbini söktü.
Она хотела власти и вырвала свое сердце, чтобы получить ее.
Yetenekli işçileri elde etmek isteyen, vicdansız kişilerden.
От подозрительных личностей, старающихся заполучить квалифицированных работников.
İdiyotlara amfetamin satarak yan gelir elde etmek çok hoş, değil mi?
Это прибыльный побочный бизнес, не так ли? Продажа амфетаминов идиотам.
Bir numaralı kural: İstediğini elde etmek için cinsellik kullanmak yasak.
Правило первое - не использовать сексуальность, чтобы доказать свою правоту.
Senin aksine dünyanın geri kalanı her zaman istediklerini elde etmek için komplo kurmuyorlar.
К твоему несчастью, остальной мир не спланирован так, как они хотят.
Elde etmek için çok uğraştığım onca şeyi,.. geride bırakarak.
Оставил всё, всё, ради чего я так упорно работал.
Ama bu, kararlılıklarının ve ilham verici dehalarının tamamını atomu elde etmek için alacaktı.
"оно возьмет все крупицы их упорной настойчивости и творческого блеска в исследовании атома.
Tadı, ana renkler gibi, üçüncüyü elde etmek için, iki tanesini karıştırırsın.
Запахи подобны цветам Вы смешиваете два, чтобы получить третий, четвёртый и тд.
Pekala. Ne soruyorsun? Neden onu elde etmek istediğini mi?
И вот в чем вопрос - зачем она ему тогда?
Kötü bir sonuç elde etmek nasıl bir duygu, anlatsana.
Расскажи мне, что чувствуешь, когда происходит плохой исход.
Güneşin ilk ışıkları ritüel sunağını aydınlatmadan önce panzehiri elde etmek için son bir muhafızı mağlup etmen gerekecek.
Прежде чем утреннее солнце коснётся ритуального алтаря, ты должен одолеть последнего стража, чтобы заполучить противоядие.
İstediğini elde etmek için insanları kullanan adi bir kadın o onlarla işi bittiğinde de...
Эта презренная особа использует людей в своих целях, и когда она добивается своего...
Bu düzgün köşeyi elde etmek için oldukça yüksek katlama sayısı yapmak gerekir.
Ткань должна быть достаточно плотной, чтобы получился прямой угол, да?
Bu düşünülemez değil ama lojistikler ödemek için ücretler vardır, elde etmek hükümler, ödemeler için rüşvetler.
Это возможно, но как же снабжение? Нужно выплачивать жалованье, закупать провизию, давать взятки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert