Sentence examples of "etmeye yardım" in Turkish

<>
Sadece diğer Seraf'ı bulmak istiyoruz ki hepinizin bedenindeki kutsal metni tercüme etmeye yardım edebilelim. Мы лишь хотим найти другого Серафима, чтобы перевести священные письмена на ваших телах.
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
Bir garnizonu yeniden inşa etmeye yardım edebileceğime eminim. Уверена, я могу помочь в восстановлении гарнизона.
Oyunu dizayn etmeye yardım edip etmediği soruldu, Ralph de hayır dedi. Его спросили, помогал ли он проектировщику игры, Ральф сказал нет.
Bu adamlara yardım etmeye çalıştım. Konu hakkında hiçbir şey... Я просто помогала ребятам Я ничего не знаю о...
Bana yardım etmeye çalışmanın tek sebebi buydu. Именно поэтому ты и пытался мне помочь.
Ronnie, Ray yardım etmeye çalışıyor. Ронни, Рей просто пытался помочь.
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Bir silahla intihar etmeye kalkmıştım. Я пытался сделать это пистолетом.
Myanmar Gençleri 00 Mülteciye Yardım Etmek İçin İnsani Yardım Ziyareti Düzenliyor В Мьянме подростки организуют гуманитарный визит, чтобы помочь человек, бежавшим от войны
Sadece Ezra'ya yardim etmeye çalisiyoruz. Мы просто пытались помочь Эзре.
Uluslararası desteğin azalmasıyla birlikte, Kacjin yurttaş grupları IDP'lere yardım toplama amaçlı birçok kampanya başlatıyor. По мере сокращения поддержки от других стран, гражданские группы штата Качин проводят кампании по сбору средств в помощь ВПЛ.
Test etmeye başlayabiliriz ama kültürler büyümeden ölmüş olur. Но пока будет готов посев, он умрет.
Neden şu çatıda yardım isteyen Bernie Madoff olmaz ki hiç? Почему это не Берни Мэдофф на крыше кричит о помощи?
Sence örtbas mı etmeye çalışıyorlar? Думаешь, это просто прикрытие?
Küçük bir yardım kullabilecek olan senmişsin gibi görünüyor. Вы выглядите так, как-будто вам нужна помощь.
Şimdi gidip bir yerde dua edin ve burada tövbe etmeye başlayın. Ты пришёл сюда и молишься, и начинаешь испытывать чувство покаяния.
Birkaç binini de sana yardım etmek için kullandığım milyon dolarları. Пару тысяч из которых я потратил на попытки помочь тебе.
Birlikte yolumuza devam etmek yüzleştiğimiz, yaşam tarzımızı yok etmeye ant içmiş kararlı bir düşman tehdidini anlamayla başlar. Движение вместе вперед начинается с понимания угрозы, с которой мы столкнулись. Враг поклялся разрушить наш образ жизни.
Bir giriş hatası için bana yardım ediyordu. Он просто помогал мне устранить ошибку ввода.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.