Sentence examples of "ettiğini" in Turkish

<>
Ayrıca idrar yollarını şiddetli şekilde tahriş ettiğini de söylerler. Ещё говорят, что он сильно раздражает мочевые пути.
Ben de bir kurabiye hak ettiğini düşündüm. Я решила, что ты заслужил печеньку.
Sizi tekrar birlikte görmenin beni ne kadar mutlu ettiğini söylemeliyim. Должна сказать, приятно видеть, что вы снова вместе.
Onu buradan götürseniz iyi olur ve Geena'ya uzaklaştırma emrini ihlal ettiğini de söyleyin. В-вам лучше пойди туда и сказать Джине что она собирается нарушить судебный запрет.
Daniels basketbolun kırsal halkın hemen hemen tümü tarafından basketbol oynanmasına hayret ettiğini söyledi: Дэниелс сказал, что он был поражён, увидев, что в баскетбол играют почти все в сельских общинах:
Ben sadece daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum. Я думаю, что ты достойна лучшего.
Bay Murray, onu terk ettiğini iddia ediyor. М-р Мюррей утверждает, что вы его бросили.
"McClatchy Newspapers" tan Rick Bentley, Colfer'ın "Home" bölümündeki performansını övdü ve bir Emmy adaylığını hak ettiğini belirtti. Рик Бэнтли из отметил игру актёра в серии "Home" и посчитал, что она заслуживает премии "Эмми".
"Asya'da ölünmez". Babasının onunla birlikte seyahat ettiğini ve onu koruduğunu umdum. Я надеялась, что он будет помогать ей в ее странствиях и защитит ее.
Yalnızca onun özel çalışma odasında ne halt ettiğini bana söyle. Просто скажи, что ты делал в его тайном кабинете.
Bu kongre dünyaya, Hindistan'ı temsil ettiğini söylüyor. Этот конгресс заявляет миру что он представляет Индию.
Sanderson direktörü arayıp, onu taciz ettiğini söylemiş. İşimi yapıyorum. Сандерсон позвонил директору, сказал, что ты его преследовал.
Bu da hızlı hareket ettiğini gösterir, yani koşuyor. Это значит, что он быстро двигался, бежал.
Bir sebeple Ed'i, bu güçlü gruba teslim ettiğini düşünme ihtimalim olduğunu anlıyor musun? Видишь, почему я думаю, что ты мог передать Эда этой всемогущей группировке?
Bay Egan'ın toplum için tehlike arz ettiğini düşünüyoruz ve ortada kayda değer bir kaçma riski bulunmaktadır. Мы считаем, что он представляет опасность для общества, и что есть значительный риск побега.
Willie, yaratılıştan bu yana gelen en muhteşem eşek şakasına tanıklık ettiğini biliyorum. Вилли, я знаю что ты был свидетелем величайшего прикола со времен мироздания.
İki uç kaval kemiği ve incik kemikleri bu kadını sık sık ziyaret ettiğini gösteriyor. Обе малоберцовые и большеберцовые кости указывают, что он посещал эту женщину довольно часто.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.