Sentence examples of "evin" in Turkish

<>
Evin yarısına sahipler, üst kat onların. Ему принадлежит половина дома, верхний этаж.
Ancak, evin üzerine düşen bazı gölgeler yakaladım. Однако, Я нашла некоторые тени на доме.
Bu evin lanetli olduğunu ve senin de İsa karşıtı olduğunu sanıyorlar. Считают, что этот дом проклят, а вы антихрист. Что?
Herkesin günlük ev işi var ya da evin bakımı için kişisel sorumluluğu. И у всех есть обязанности или отдельные поручения для работы по дому.
Sadece yeni evin için tebrik etmek istemiştim. Просто хотел поздравить вас с новым домом.
Ayrıca evin bir yerlerinde gömülü kilo kokain var. Körlüğün en etkili ilacı derler. Bol şans. И где-то в квартире спрятано кг кокаина, рядом с лекарством от слепоты - удачи.
Global Voices'ın, Temmuz ve Ağustos'teki İsrail ve Gazze arasındaki günlük savaşı ele alan makalesinde, 00 evin bulunduğu Gazze'nin kentsel alanının yüzde'ının yıkıldığı belirtilmişti. В рубрике Global Voices о - дневной войне между Израилем и Газой в июле - августе года говорится, что было разрушено около% районов Газы, что составляет домов.
Doğru mu anlamışım bir bakalım. Kendi evin var paran var ve seninle ilgilenecek kimse yok yani? Значится так, у тебя есть квартира, деньги, но никто о тебе не заботится?
Bana güvenli evin numarasını ver. Дай мне телефон конспиративной квартиры...
Bir arama emri hazırlıyorlar, kulübün ve evin için. Они оформляют ордер на обыск твоего клуба и квартиры.
Evin önündeki şu döküntü kamyonetin seni ele verdi. Твой старый побитый грузовик у входа выдал тебя.
Burası her zaman senin evin olacak, ama önce bir çözüm bulmalıyız Thomas. Томас, это всегда будет твой дом, но нам надо найти решение...
Avukatım, toprak yasası gereği Horace Delaney'in dul eşi olarak bu evin yarısına sahip olduğumu garanti etti. Мой адвокат заверил меня, что как вдове Горацио Делейни по закону половина этого дома принадлежит мне.
Evin bir yemek odası, bir yatak odası ve bir çalışma odası var. В доме есть столовая, спальня и рабочий кабинет.
Tamam. İşte evin anahtarları ve ATM kartım. Вот ключи от дома и банковская карточка.
Evin içinde ağaçlar ve geyik boynuzları var. Здесь деревья в доме и рога оленей.
Ennis'in adresini telefon defterinden bulmuş ve evin altını üstüne getirmiş. Нашел Энниса в телефонной книге, затем перерыл весь дом.
Beş dakika önce evin içinde koşturup duruyordu. Пять минут назад он бегал по дому.
Yanmakta olan bir evin önünde durup size yangın sigortası teklif etmeme benziyor. Я стою рядом с горящим домом и предлагаю вам страховку от пожара.
Kevin'a da öğretti ve takıntı haline getirdiler, evin her yerinde küçük kağıt parçaları vardı. Затем научила Кевина, и они стали одержимы, маленькие клочки бумаги по всей квартире.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.