Sentence examples of "evlilik" in Turkish

<>
Bu "tıkırında olmak" sa, evlilik bana göre değil. Если это "работающий", то брак не для меня.
Sekiz yıllık bir evlilik nasıl böyle biter? Как могут лет брака закончиться таким образом?
Bak, evlilik hakkında hiçbir şey bilmem ben. Послушай, я не знаю ничего о браке.
Kırgızistan'daki gelinlerin %'si yaşından önce evlendirilmekte ve her yıl 00 Kırgız kızı zorla evlilik için kaçırılmakta. Около% невест в Кыргызстане выходят замуж до - лет, и каждый год почти киргизских девочек принуждаются к браку после похищения.
İkinizin çok ciddi evlilik terapisine ihtiyacınız var. Вам двоим нужна очень серьезная брачная консультация.
Londra parmak izi için evlilik belgelerini inceliyor. Tam zamanında. Smithsonian Müzesi, nasıl yardımcı olabilirim? Из Лондона получили брачные документы для отпечатков пальцев Смитсоновский институт, кому мне следует обратиться?
Babası kısa zaman önce bir evlilik anlaşması için benimle irtibata geçti, ama yüzyüze görüşme konusunda ısrar ettim. Недавно ее отец связался со мной, желая заключить брачный договор, но я настоял на первоначальном знакомстве.
Dışarıda dolaşırken kafama dank etti yeminler hakkında komik bir kitap yazarken sen bana bir evlilik yemini yazmadın. Меня осенило. Ты написала книгу о брачных обетах но обеты для нас ты так и не сочинила.
Senin için iyi olduğunu söylemiyorum ama, evet, inanıyorum ki evlilik olayı bizim doğamıza aykırı. Я не говорила что тебе это не подходит, но я думаю женитьба против нашей природы.
Fransa ülkenizle olan evlilik anlaşmasının eski haline gelmesinden memnuniyet duyar. Франция рада восстановить наше соглашение о браке с Вашей страной.
iki ay önce evlilik cüzdanının süresi dolmuş. Свидетельство о браке истекло два месяца назад.
Bunlar Steve ve Kristen'ın evlilik planları. Это свадебные планы Стива и Кристен.
Rochefort, Kral prensesi evlilik hediyesiyle sunma konusunda oldukça istekli. Рошфор, король очень волнуется за свой свадебный подарок принцессе.
Evlilik danışmanı ile bu konuları uzun uzun konuştuk. Şimdi o artık daha iyi bir insan. Мы посещали семейные консультации, мы много об этом говорили, и сейчас он исправился.
Devlet ve aile evlilik anlamına geliyor. Государство и семья должен означать брак.
Çalışmamız bazıları tarafından evlilik kurumunu yıpratma amaçlı bir girişim olarak görüldü. В некоторых случаях нашу работу рассматривали как попытку ослабить институт брака.
Dinle, bu çocukların evlilik sorunları var, Evelyn. Слушай, у парней проблемы в браке, Эвелин.
Ama özel bir evlilik bu, arkadaş evliliği. Но это будет особенный брак - дружеский брак.
'Başarılı bir evlilik için aşkın yeterli olduğunu söylüyorlar.' 'Говорят, что любовь - основа успешного брака.'
1941 "de, Gürcülerle evlilik yoluyla akrabalıkları olmayan bütün Almanlar Sibirya ve Kazakistan" a sürüldü. В 1941 году с началом войны все немцы (кроме тех, кто состояли в браке с грузинами) были выселены в Сибирь или Казахстан.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.