Sentence examples of "farkı" in Turkish

<>
Karşındaki insan ölmeni dilemiyorken, bazen ses tonundaki farkı hissedebiliyorsun işte. Я замечаю разницу в голосе когда люди не желают тебе смерти.
Bir Monet tablosu ve Mojito arasındaki farkı bile bilmez. Для него не существует разницы между Моне и мохито.
İnananlar simya ile mucize arasındaki farkı göremezler. Верующие не могут отличить алхимию от чуда.
Aşk için öldürmenin, para için öldürmekten farkı var mı? Убийство из-за любви реально отличается чем-либо от убийства из-за денег?
FBSA, doğru ve yanlış arasındaki farkı kavrayamıyor sadakati kanıtlayamıyor değil mi? Пинн никогда не мог различать хорошее и плохое. Проявлять преданность, верно?
Sana sahte sakal ve güneş gözlüğü takalım aradaki farkı söylemek zor. Приклейте бороду, наденьте очки, и будет уже трудно различить.
Asıl önemli olan zararsız bir zevkle gerçek bir düşüncesizliğin arasındaki farkı bilmekte. Главное, что мы знаем разницу между безобидной слабостью и по-настоящему неописуем...
Tom tereyağı ile margarin arasındaki farkı anlamıyor. Том не понимает разницы между маслом и маргарином.
Artık iyi bir fikirle berbat bir fikir arasındaki farkı anlayamıyorum. Я больше не могу отличить что-то хорошее от чего-то ужасного.
Hapishaneyi yarın göreceksin, farkı anlarsın o zaman. Завтра ты увидишь тюрьму и сможешь почувствовать разницу.
Aradaki farkı bile bilmiyorsun o ve orada karşılaştığın adam arasında. Ты даже не видишь разницы между ним и тем человеком.
Bir cerrahla Tanrı'nın arasındaki farkı biliyor musun? Ты знаешь разницу между хирургом и Богом?
Her ikisi ile de çalıştım, inanın hiç farkı yok. Я работала на обоих и, поверьте, разницы нет.
Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor. Том утверждает, что он чувствует разницу между этими двумя видами соли.
Doğal ölümler ve doğal olmayan ölümler arasındaki farkı çok iyi bilirim. Я знаю разницу между насильственной смертью и смертью от естественных причин.
Eminim, çaylakları rezil etmek ile zor bir eğitim arasındaki farkı biliyordur. Я уверен он видит разницу между обучением и превращением новичков в придурков.
Tusk güç ve para arasındaki farkı biliyor. Таск понимает разницу между деньгами и властью.
Kan davası ile intikam arasındaki farkı kaç defa açıklamam gerek? Сколько раз я должен объяснять разницу между вендеттой и местью?
Bilim ve sihir arasındaki farkı biliyor musun? Ты знаешь разницу между наукой и магией?
Peki, larva ve krizalit arasındaki farkı söyleyebilir misin? Тогда можете сказать мне разницу между личинкой и куколкой?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.